
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Tülay Hatimoğulları, Çerkez Soykırımı’nın yıl dönümüne işaret ederek, zorla sürgün edilen ve yaşamını yitiren binlerce Çerkes’i andı. Tülay Hatimoğulları, soykırıma dair “yüzleşme” çağrısında bulundu. Cumartesi Anneleri’nin mücadelesine de değinen Tülay Hatimoğulları, “Bu adalet yolundan asla dönmeyeceğiz” dedi.
“EŞSİZ BİR FIRSAT”
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na dikkati çeken Tülay Hatimoğulları, “Yaptığı çağrı; bir yüz yıl açısından değerlendirdiğimizde asrın çağrısıdır. Tarihin çok önemli bir sayfasıdır. Bu çağrı, ülkemizde 50 yıllık çatışmayı bitirmek için eşsiz bir fırsattır. PKK, 12 Mayıs tarihinde kongre kararını duyurarak bir devri kapatıp yeni bir çağı açtığını açıkladı” diye konuştu.
Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi: “PKK’nin 12 Mayıs açıklaması da bir milattır. Demokratikleşme ve barış ortamı için alınmış en önemli karardır. Bu, bütün Türkiye halkları ve Ortadoğu halkları için de büyük bir şanstır. Şimdi herkes merakla elbette şu soruları soruyor; Bizler, yaptığımız halk toplantılarında, ziyaret ettiğimiz kurumlardan ve partilerden bu soruları duyuyoruz. Neydi bu sorular? Türkiye’de demokrasi nasıl gelişecek? Kürtlerin hakkı ve hukuku ne olacak? Bütün kimlikler ve inançlar nasıl eşit ve özgürce yaşayacak? Bu soruları yanıtını bulmak elbette çözümün kendisidir.
ADIMLAR İÇİN HERHANGİ BİR ENGEL KALMADI
Bunu bulabilmek için daha fazla ortak paydada yan yana gelmeye ihtiyacımız var. Çözümün, barışın ve demokrasinin kapısını ardına kadar açarsak; biz bu soruların yanıtını bulmuş oluruz. Şiddet ve çatışma gerekçesi ile ertelenen adımlar için artık herhangi bir engel kalmamıştır. Bakın 86 milyon yurttaşımızın geleceği için hükümetin pratik adımları atması, artık tarihi bir anlam taşımaktadır. Hukuki, siyasi, kültürel adımlar atılmalıdır. Türkiye klasik güvenlikçi aklın kelepçesinden mutlaka ama mutlaka kurtulmalıdır. İşte şimdi onurlu bir barışı hep birlikte inşa etmenin vaktidir. Yarım asırdır şiddet ve kanla yazılan sayfaları kapatmanın tam da vaktidir.
DEMOKRATİK CUMHURİYETİN TAM VAKTİ
Ortak vatanda, eşit yaşamı inşa etme ve Demokratik Cumhuriyet ile taçlandırmanın tam vaktidir. Bu ülkenin her köşesinde, her dağında ve ovasında adalet ve özgürlük için barışın bembeyaz sayfasını, özgürlüğün masmavi mürekkebiyle yazmanın tam vaktidir. Kaybedecek vakit yok. Vakit barışın vaktidir. Vakit demokrasinin vaktidir. Vakit adaletin vaktidir.”
Ayrıntılar geliyor…
MA