ABD Başkanı Donald Trump, bir yayın organına gerçekleştirdiği özel röportajda Avrupa’yı “çürüyen” ülkeler topluluğu olarak tanımladı ve kontinentin liderlerini “zayıf” olarak nitelendirdi. Göç krizini yönetme konusunda başarısız kalan ve Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirme yeteneği sergileyemeyen Avrupa liderlerine sert eleştirilerde bulunan Trump, kendisine yakın olan Avrupalı siyasetçilere de destek vereceğini dile getirdi. Trump’ın bu ifadeleri, Fransa ve Almanya gibi geleneksel müttefik ülkelerle olan ilişkilerde önemli bir gerilim yaşanmasına yol açabilir ve Avrupa liderlerine karşı en sert eleştiriler arasında yer alıyor.
ZAYIF VE POLİTİK DOĞRUCULUK
Trump, Avrupalı liderler için “Bence zayıflar. Ayrıca aşırı derecede politik doğrucu olmak istiyorlar. Ne yapacaklarını bilmiyorlar. Avrupa ne yapacağını bilmiyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Avrupa’ya yönelik sert eleştirilerini, ekonomi ve güvenlik politikalarına dair çarpıcı açıklamalarla pekiştirdi. ABD Başkanı, yeni Merkez Bankası başkanının belirlenmesi sürecinde faizlerin hemen düşürülmesini desteklemenin bir ön koşul olacağını belirtti. Uyuşturucu ile mücadele operasyonlarını Meksika ve Kolombiya’ya genişletme fikrini de gündeme getirdi. Yüksek Mahkeme üyeleri Samuel Alito ve Clarence Thomas’a, “70’lerinde olmalarına rağmen görevde kalmaları” yönünde bir çağrıda bulundu.
AÇIKLAMALARIN KRİTİK ZAMANA İŞARETİ
Trump’ın beyanları, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine dair müzakerelerin kritik bir aşamasına denk geldi. Avrupa başkentleri, Trump’ın Ukrayna’ya olan desteği geri çekme ihtimalinden kaygı duyuyor. Trump, “Rusya açıkça Ukrayna’dan daha güçlü” değerlendirmesinde bulundu. Ayrıca, Ukrayna için önerilen yeni bir barış planı taslağını bazı Ukraynalı yetkililerin desteklediğini belirtti; ancak Zelenski’nin bu taslağı henüz incelemediğini ifade etti. “Okusa iyi olurdu” dedi.
Trump, röportaj sırasında Avrupa’daki seçimlerde kendisine yakın isimleri desteklemeye devam edeceğini vurguladı: “Desteklerim. Avrupa’da pek çok kişinin hoşlanmadığı isimleri de destekledim. Viktor Orban’ı destekledim.” Yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesiyle birlikte Trump yönetiminin, göç başta olmak üzere çeşitli konularda Avrupa’nın ana akım siyasetine açık bir karşıtlık sergilediği yorumları öne çıkıyor.
GÖÇMEN SORUNUNUN CİDDİYETİ
Trump, Avrupa şehirlerinin “Ortadoğu ve Afrika’dan gelen yoğun göç yükü altında ezildiğini” savunarak, “Bazı Avrupa ülkeleri sınır politikalarını değiştirmezse artık yaşanabilir devletler olmayacak” şeklinde konuştu. Londra’daki Müslüman belediye başkanı Sadiq Khan’ı hedef alarak, “Bir felaket. Ona oy verilmesinin nedeni, içeri giren çok fazla insan olması. Artık onlar oy veriyor” ifadesini kullandı.
LATİN AMERİKA POLİTİKALARI
Trump, Latin Amerika’daki uyuşturucu ile mücadele kapsamında yürütülen askeri operasyonların genişletilebileceğine dikkat çekti. Karayipler’e önemli bir askeri güç konuşlandırıldığını belirten Trump, Venezuela’ya asker göndermeyi reddetmeyeceğinin altını çizdi. “Bunu ne dışlarım ne de kabul ederim. Askeri stratejiyi konuşmam,” diyerek, konunun hassasiyetine işaret etti. Ayrıca, bazı Amerika sağındaki isimlerin Venezuela’ya kara kuvveti gönderilmesinin “kırmızı çizgi” olacağına dair değerlendirmelerde bulunduğunu da ekledi. Trump, Meksika ve Kolombiya’da güç kullanımı seçeneğini gündeme getirirken, Venezuela lideri Maduro için “Sayılı günü kaldı” diye konuştu.