
Kadın Zamanı Derneği, “2023 Ağustos – 2024 Ocak Danışma Merkezi Raporu”nu yayınladı. Rapor, son altı ay içinde kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarına yapılan başvuruların önemli ölçüde arttığına dikkat çekti. Raporda, derneğe yapılan başvuruların çoğunda kadınların “hayati tehlikede” olduğu belirtildi.
Raporda, başvurularda, koruma kararı alan kadınların bu kararın uygulanmamasından ve şikayetlerini karakola ilettiklerinde kolluk kuvvetlerinin yardımcı olmamasından şikayet ettiği görüldü. Özellikle mahalle karakollarına yapılan başvurularda, kadınların şiddet failiyle kolluk kuvvetleri arasında bir tanışıklık olabileceği korkusu yaşadığı, gördükleri eşitsiz muameleyi buna bağladıkları ve bazı durumlarda kolluk kuvvetlerinin şiddet failleriyle kamusal bir ilişkinin ötesinde mesafeli olduğunu gördük. Ayrıca başvurucu kadınların boşanma sürecinde yaşadığı zorluklar, şiddet uygulayan veya ölümle tehdit eden failin mahkemeler tarafından etkili bir koruma tedbiri olmadan serbest bırakılması kadınlarda ciddi bir endişe ve güvensizlik yarattı.
Raporda, kadın yoksulluğuna dikkat çekilerek, kadınların “Yoksulluk Belgesi” almakta zorluk yaşadığına işaret edildi. Derneğe yapılan başvurularda, kadınların belgeyi almak istediklerinde çeşitli sıkıntılarla karşılaştıkları belirtildi. Raporda, erkek muhtarların belge verme konusunda zorlayıcı olabileceği, zaten zor durumda olan kadınların başvuru mekanizmalarına erişimlerinde de zorlandıkları görüldü. Kadınların yoksulluk belgesini almak ve aldıktan sonra karşılaştıkları diğer sorunlar arasında kadın yoksulluğunun derinleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, iş güvencesi eksikliği, toplumsal baskılar, hukuki engeller gibi sorunlar sıralandı.
Raporda, ev emekçisi kadınların yaşadığı sorunlara da yer verildi. Ev emekçisi kadınlar için ev içi ücret düzenlemelerinin olmamasının ev içi emeği görünmez kıldığı ve dışarıda çalışan kadınların maaşlarına eşleri tarafından el konulması, kartlarının alınması ve kullanımının sınırlanması gibi şiddet biçimlerinin sıkça karşılaşıldığı belirtildi.
Raporda, bir diğer sorun olarak “regl yoksulluğu”na vurgu yapıldı. Kadınların temel hijyen malzemelerine erişmede sorun yaşadığı aktarıldı. Regl yoksulluğunun, regl olan kişilerin hijyenik ped, tampon gibi menstrual ürünlere ve temiz su, çöp kutusu, temiz, güvenli bir tuvalet gibi temel ihtiyaçlara erişememe sorunu olduğu belirtildi.
Raporda, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Maraş merkezli depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen mağduriyetlerin giderilmesinde yaşanan eksikliklere de yer verildi. Bu eksikliklerin çoğunun kadın ve kız çocuklarını etkilediği belirtilerek, deprem bölgesinde şiddete maruz kalan kadınların başvurabilecekleri mekanizmaların yetersizliği, sığınak ve ŞÖNİM’lerin işlevsizliği, barınma alanlarının güvensizliğinin şiddeti artırdığı ifade edildi. Deprem öncesinde boşanma sürecinde olan binlerce kadının olduğu, ancak bir yıl sonra bu konulara etkin bir çözümün hala geliştirilememesi nedeniyle kadınların yaşamlarının idame ettirilemez hale geldiği belirtildi. Ayrıca koruma risklerinin ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, sömürü ve istismar vakalarının arttığı gözlemlendiği ve en çok ihtiyaç duyulan dönemde toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önleme ve müdahale hizmetlerinin ciddi şekilde kesintiye uğradığı vurgulandı.