E-Haberler 
Adana’da yaşanan şaşırtıcı bir olayda, bir çift, görünüşte sıradan bir bakkal gibi görünen depoda kanser ilaçları satan yasadışı bir işletme işlettiği için tutuklandı. Şüpheliler, kanser ilaçları, insülin ve antibiyotikler de dahil olmak üzere yetkisiz yollardan elde edilen ilaçları dağıtmaya hazırlandıkları sırada yakalandı. Polis, soğuk hava deposunda uygun olmayan şekilde saklanmış sayısız uyuşturucu kutusu buldu ve ilaçların kökenlerini daha detaylı incelemeye başladı.
Adana’nın polis birimleri, özellikle Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Birimi, Erdal B. ve eşi Hicran B. tarafından düzenlenen gizli uyuşturucu dağıtım planını ortaya çıkardı. Çift, yasadışı yollardan kanser ilaçları, insülin, antibiyotik ve alerji ilaçları tedarik ederek yeraltı ağı oluşturdu. Yapılan araştırmalar, bu ilaçların yasa dışı olarak yurt dışına da satıldığını gösterdi.
Seyhan ilçesinde bulunan bir bakkalın önünde faaliyet gösteren çiftin gizli deposu polis tarafından basıldı. Baskın sırasında şok edici bir keşif yapıldı: Kanser tedavisinde kullanılan 35.206 kutu ilaç bulundu. Daha detaylı inceleme, soğutma gerektiren ilaçların uygun koşulları göz ardı edilerek rastgele kutularda saklandığını ortaya çıkardı.
Sağlık Müdürlüğü’nün yaptığı incelemede, ele geçirilen ilaçların çeşitli devlet hastanelerinden geldiği tespit edildi. Uygun olmayan saklama koşulları, ilaçların potansiyel hastalar için etkinliği ve güvenliği konusunda endişelere neden oldu.
Erdal B., polis sorgusunda ilaçları ihraç etmek amacıyla temin ettiğini iddia etti. Ancak, enflasyon nedeniyle satamadı ve son kullanma tarihi geçmiş ilaçların imha edilmesi planlandı. Erdal B. ve Hicran B. ilaçları satma hazırlıkları sırasında yakalandı.
Gerekli yasal işlemlerin ardından çift mahkemeye çıkarıldı ve şaşırtıcı bir şekilde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Operasyonun kapsamını ve ilaçların devlet hastanelerinden nasıl temin edildiğinin belirlenmesi için soruşturma devam ediyor.
Bu yeraltı eczanesinin ortaya çıkması, ilaç tedarik zincirlerine ilişkin endişeleri artırıyor ve sağlık sisteminin güvenlik açıklarının kapsamlı bir şekilde incelenmesini gerektiriyor.
