
AKP’nin iktidara geldiği ilk yıllardan itibaren eğitim politikalarına müdahale ettiği ve sistemi boşaltarak müfredatı yapboz tahtasına dönüştürdüğü belirtilmektedir. 22 yıllık iktidar süresince 18 müfredat değişikliği yapıldığı ve özellikle 4+4+4 sistemiyle laik ve bilimsel eğitime yapılan müdahalelerin devam ettiği ifade edilmektedir. Ayrıca, anadilde eğitim ve zorunlu din derslerinin kaldırılması taleplerinin görmezden gelindiği belirtilmektedir. Son olarak, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı yeni eğitim müfredatının 26 Mayıs’ta onaylandığı ve toplumun tepkisine rağmen laik, bilimsel, demokratik ve cinsiyet eşitliği temelli eğitimi geri plana ittiği vurgulanmaktadır.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Gülsev Sağıroğlu ile yapılan bir röportajda, cinsiyete dayalı ayrımcılığın derinleşmesi ve özellikle kız çocuklarını nasıl etkilediği konusuna değinilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, 866 bin kız çocuğunun okula gidemediği ve açık öğretime kayıtların arttığı belirtilmektedir.
Sağıroğlu, AKP’nin eğitim alanında yaptığı değişikliklerin toplumu kendi ideolojik hedeflerine uygun bir şekilde şekillendirmeyi amaçladığını belirtmektedir. Ayrıca, yeni eğitim müfredatının cinsiyetçi bir anlayışı meşrulaştırdığı ve toplumsal cinsiyet rollerini yok saydığı ifade edilmektedir. Müfredatın kadını ev içine hapsettiği ve cinsiyet ayrımcılığını derinleştirdiği vurgulanmaktadır.
Sonuç olarak, AKP’nin eğitim sistemine yaptığı müdahalelerin cinsiyet eşitliği ve laiklik ilkelerine zarar verdiği ve toplumun geleceğini tehdit ettiği belirtilmektedir.