
MUHALİFLERİN ŞAM’A İLERLEYİŞİ
27 Kasım tarihinde operasyonlarına başlayan Heyet Tahrir Şam (HTŞ) öncülüğündeki muhalif gruplar, sadece 12 gün içerisinde başkent Şam’a kadar ilerleme kaydetti. Muhaliflerin Şam’a doğru bu hızlı ilerleyişi, 61 yıllık Baas rejiminin sonunu getirdi ve Beşar Esad, Rusya’ya kaçmak zorunda kaldı.
POTIN’IN SİGİNA ONAYI
Esad’ın Rusya’ya kaçışının ardından Kremlin’den gelen açıklamada, sığınma izninin bizzat Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından verildiği ifade edildi. Bu durum, Esad’ın son yıllarda Rusya ile olan ilişkilerini dikkat çekici bir noktaya taşıdı.
Esad’ın Rusya’ya milyonlarca dolar götürmesiyle ilgili olarak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Esad’ın halkını yıllarca kontrol altında tutmayı Rusya sayesinde başardığını belirtti. Rus haber ajansı Tass’a göre Lavrov, Suriye’deki hızlı iktidar değişiminin Beşar Esad’ın yetersizliğinden kaynaklandığını vurguladı. Ayrıca Lavrov, Esad’ın ülkesindeki toplumsal sorunlara çözüm üretemediğini de dile getirdi. Bu açıklamalar, “Moskova, Esad’a sırt mı çeviriyor?” sorularını gündeme getirdi.
RUSYA’NIN YENİ YÖNETİCİLERLE TEMASI
Suriye ile ilişkilerini sürdürmeye devam eden Rusya, yeni yöneticilerle de görüşmelerini yapıyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Suriye’deki tüm siyasi güçlerle sürekli iletişim halinde olduklarını belirtti. Zaharova, Rus vatandaşları ve askeri siyasi unsurların güvenliğinin öncelikli bir konu olduğunu ifade etti. “Suriye’de Rus vatandaşlarının güvenliği, Rus unsurları ve temsilciliklerin dokunulmazlığı bizim için önemli.” diyen Zaharova, uluslararası yasal normlara uyulmasının şart olduğunu vurguladı. Bununla birlikte, BMGK’nın kararları çerçevesinde Suriye’de kapsamlı bir siyasi sürecin başlatılmasının gerekli olduğunu da sözlerine ekledi.