
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü “Barış ve demokratik çözüm zamanı” şiarıyla İstanbul Kağıthane ilçesinde bulunan Okmeydanı’nda Labella Davet Salonu’nda şölen düzenledi. Şölene, DEM Parti İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanları Arife Çınar ve Çınar Altan, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu, DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu ve kurum temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Şölende ilk olarak konuşan DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Arife Çınar, “Devlet aklı Kürtlere, Alevilere, Çerkez’e yok’ dedi. Tekçi bir politika ortaya koydu. Haklarını arayanlar ise savaş politikalarıyla karşılaştılar. Ancak Kürtler kendi varlığını ortaya koymuştur. Sayın Öcalan 1993’ten beri barış çağrısı yaptı. Bu topraklarda halkların kendi kimlikleriyle yaşayacağını hep ifade etti. Bugün savaş politikaları olmadığında ‘Demokratik ulus, barış’ diyerek halkların bir arada yaşaması için model olarak sunmuştur. Rojava’da da bu yaşanıyor” dedi.
‘HEPİMİZ SAHNEDEYİZ’
Kürt halkının Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla büyük bir adım attığını ifade eden DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Çınar Altan ise “Sıra bizde. Bu zemini halklarımızın özgür ve eşit geleceği için kullanırsak bu zemini o tarafa gidecek. Mücadele tarihimize, örgütümüzün niteliğine güveniyoruz. Bu mücadelenin, seyirci koltuğu yok. Hepimiz sahnedeyiz. Kimimiz Meclis’te, kimimiz mahallelerde, fabrikalarda, okulda… Üzerimizdeki sorumluluk adına devrim şehitleri, hapishanelerdeki yoldaşlarımızı özgürleştirme amacımız var” diye belirtti.
‘ÖCALAN’IN KARARLARI VE ÇAĞRISI BAĞLAYICIDIR’
Ardından söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Barış ve Demokratik Toplum Sürecinin 1 yılını doldurduğunu belirterek, “MHP Genel Başkanı, Sayın Öcalan açısından ‘Buyursun gelsin Meclis’te siyaset yapsın’ diyordu. Sayın Öcalan o gün başlayan süreci çok ileriye götürerek. Sayın Öcalan, ‘Eğer imkan sunulursa ben Kürt sorununu çatışma sürecinden hukuk zeminine çekebilirim’ dedi. 27 Şubat çağrısını 1993’ten bugüne gelen barış arayışının zirvesi olduğunu, 7 24 barış için çabaladığını, Kürt halkının eşitlik mücadelesiyle Türkiye’nin mücadelesini birleştirmeyi ortaya koydu. Sayın Öcalan yaptığında karşılık bulur mu? Evet, Sayın Öcalan’ın kararları ve çağrısı bağlayıcıdır, diyorduk. 27 Şubat ve PKK’nin topladığı kongre, 11 Temmuz’da silahları yakarak yanıt vermesiyle bu hakikati bir kez daha göstermiş oldu. Kürt halkının özgürlük, eşitlik mücadelesinde yeni bir dönemin kapısı aralanmış oldu. Bütün bu çağrıya yanıt oluşturması gerekenler kimlerdir? Çağrı sadece PKK’ye, devlete değil, bir de topluma, kadınlara, gençlere, Kürtlere, Alevilere, Ezilenlere, bütün Türkiye halklarınadır. Bize düşen de bu çağrının gereklerini yerine getirmek ve 7, 24 çalışmak olmalıdır” ifadelerini kullandı.
KOMİSYONUN SORUMLULUĞU
Kürt sorunun çözümü için Meclis’te komisyon kurulduğunu anımsatan Gülistan Kılıç Koçyiğit, komisyonun dinlemeler yaptığını ve dinlemelerde ülkenin temel sorununun Kürt sorunu olduğunun ortaya çıktığını vurguladı. Gülistan Kılıç Koçyiğit, şöyle devam etti: “Bu sorun üstü örtülecek bir sorun değildir. Bu sorun Ortadoğu koşullarında sırt dönülecek bir sorun değildir. Bu sorun ‘terör’ sorunu değildir, şiddet sorunu değildir. Bu sorunun adı Kürt sorunudur ve nedenleri vardır. Kürt halkının inkar edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Silah sonuçtur, barış da yalnızca silahların susması değildir. Bugün hakikati haykırmamız lazım. Çözüm Kürt halkının Anayasal statüsünün tanınmasıyla gelir. Kürtün hakkının iade edilmesiyle gelir. Bu komisyon sürecin toplumsallaşması açısından çok önemliydi. Şimdi önünde iki tarihi sorumluluk var. Birincisi bu sorunun temel muhatabı, sorunun çözümü için 32 yıldır kesintisiz mücadele eden Sayın Öcalan’ı mutlaka dinlemesi gerekiyor. Bunun dışında bir seçeneği tartışmayı bile doğru bulmuyoruz. Buradan bir kez daha talebimizi ve sürecin gerekliliğinin altına çizelim bir an önce ertelemeden İmralı’ya gidilmelidir. İkinci tarihi sorumluluğu, Meclis açılıyor, silah bırakmanın koşullarını oluşturma sorumluluğu bu komisyonun temel sorumluluğu silah bırakanların ülkeye dönüşünü, hukuki statülerini belirleyecek geçiş dönemi yasalarını oluşturmaktır.”
‘HALK BARIŞTAN YANA TAVIR KOYUYOR’
HDK Eş Sözcüsü Ali Kenanoğlu ise şunları söyledi: “HDK olarak partimizin ve yapılarımızın görevlerinin yanı sıra HDK’nin de bu süreçle ilgili görevinin bilincindeyiz. Biz kurumlarımız olarak DEM Parti, HDK ve bütün yapılarımız bu sürecin yükünü üzerimizde taşıyoruz. Tüm topluma bu süreci anlatıyoruz. Halkla bir araya gelmeye çalışıyoruz. İl il, köy köy dolaştık ve şunu gördük halk barıştan yana tavır koyuyor.”
MA