
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu’nun, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iadesi talebiyle her hafta çarşamba günü Karşıyaka çarşı girişinde düzenlediği oturma eylemi 329’uncu haftasında da devam etti. “Baskılar bizi yıldıramaz” pankartı açılan eylemde sık sık “Yaşasın 1 Mayıs, alanlardayız”, “Yaşasın 1 Mayıs, bijî 1 Gulan”, “” ve “KHK’ler gidecek, biz kalacağız” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını yapan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Zeliha Danyeli, 1 Mayıs öncesi İstanbul ve İzmir’de yapılan gözaltılara tepki göstererek, iktidarın sokak muhalafetinden ve halkın irade nöbetinden korktuğunu belirtti. Ülkede milyonlarca insanın işsizlik, adaletsizlik ve yoksulluk kıskacında sıkıştığını vurgulayan Zeliha Danyeli, “Eğitim, sağlık başta olmak üzere en temel sosyal haklar ticarileştiriliyor; güvencesiz çalışma biçimleri olağanlaştırılıyor. Eğitim emekçileri düşük ücretlerle, sözleşmeli, esnek ve angarya çalışmaya zorlanıyor. Gençler ise diplomalarıyla birlikte işsizliğe ve geleceksizliğe mahkûm ediliyor.Ülkemiz yalnızca ekonomik krizle değil; demokratik hakların gasp edilmesi, ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin yok edilmesiyle de ağır bir baskı altına alınmış durumda. Muhalif siyasetçilerden sendikacılara, gazetecilerden öğrencilere kadar toplumun tüm kesimleri, iktidarın otoriter uygulamalarının hedefi haline gelmiş bulunuyor.İktidar tarafından eğitimden yargıya, sağlıktan sosyal hizmetlere kadar pek çok alan tarikatlara ve cemaatlere teslim edilmiş; kamusal yapı zayıflatılmış, laiklik ilkesine ağır darbeler vurulmuştur” dedi.
‘EŞİT YURTTAŞLIK İÇİN 1 MAYIS’TA ALANLARA’
İfade özgürlüğünü, eşit yurttaşlığı, bilimsel eğitimi savunmak için 1 Mayıs’ta alanlarda olacaklarını söyleyen Zeliha Danyeli, “Gençlerin özgürce düşünerek üretebildiği; toplumun tüm kesimlerinin her alanda eşit ve özgür yaşadığı; çocukların eşit, bilimsel ve parasız eğitim hakkından tam anlamıyla yararlanabildiği; emekçilerin insanca çalışma ve yaşam koşullarına sahip olduğu; herkesin barış ve demokrasi içinde bir arada yaşayabildiği bir ülkeyi ancak örgütlü mücadelemizle kurabiliriz. Barışı savunarak, demokrasiyi savunarak, emeğimizi ve mücadelemizi büyüterek yarınlarımızı ellerimizle inşa edebiliriz. 1 Mayıs’ta yalnızca haklarımız için değil, daha güzel bir gelecek için, eşit ve özgür bir yaşam için, barış ve demokrasi için omuz omuza olacağız” diye konuştu.
MA