
Kahramanmaraş, Türkiye’nin iplik endüstrisinin merkezi olarak bilinirken, şu anda vasıflı işçi eksikliğiyle mücadele etmektedir. Şehir, geçmişte deprem sonrası önemli bir insan kaynağı kaybı ile karşı karşıya kaldı ve küresel ekonomik durgunluk nedeniyle etkilenen fabrikalarda üretim kapasiteleri azaldı. Bölgedeki vasıflı iplik zanaatkarlarının sadece Bursa ve Denizli gibi Türk şehirlerinde değil, aynı zamanda Türkmenistan gibi ülkelerde iş aradığı bildirilmektedir. Özellikle iplik üretimi konusunda uzmanlaşmış olan tekstil fabrikaları da bu durumdan etkilenmektedir.
Kahramanmaraş, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel olarak iplik başkenti olarak bilinmektedir ve tekstil endüstrisi köklü bir geçmişe sahiptir. Ancak deprem sonrasında, bölgedeki önemli tekstil üreticilerini etkileyen iş gücü eksikliği sorunu daha da kötüleşmiştir. Depremde hasar gören bazı iplik makineleri ise yabancı ülkelere satılmıştır.
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, bölgedeki iş gücü eksikliğinin süregelen bir sorun olduğunu belirtmektedir. Ancak depremin dengeleri daha da bozduğunu ifade etmektedir. Teco Tekstil’in sahibi Fatih Zülkadiroğlu ise tekstil faktoringi konusunda uzmanlaşmış bir firma olduklarını belirtmektedir.
Zülkadiroğlu ayrıca, bölgedeki iplik zanaatkarlarının yaklaşık %25’inin Denizli, Bursa, İstanbul gibi diğer bölgelere ve hatta Özbekistan ve Türkmenistan gibi ülkelere göç ettiğini söylemektedir. Vasıflı zanaatkarlar, yeni işyerlerinde barınma ve diğer avantajlar sunulduğunda geri dönmek isteksiz olmaktadır. Bu nedenle iş gücü kıtlığı, tekstil makineleri işletmelerinin bir fırsat bulmasıyla daha da hissedilmektedir.
Abdulkadir Konukoğlu, bölgedeki tekstil endüstrisinin karşılaştığı zorluklara dikkat çekerek, iş gücü eksikliğini hem deprem sonrasına hem de küresel ekonomik durgunluğa bağlamaktadır. Ayrıca, Türkmenistan ve Özbekistan’dan yapılan ucuz ithalatın piyasaya akın ettiğini belirtmektedir.
KİPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, kentte özellikle mavi yaka sektöründe iş gücü eksikliği olduğunu kabul etmektedir. İnşaat sektörünün tercih edildiğini vurgulamaktadır. Ancak bir zamanlar kalıcı konut projelerinin iyimserlik yarattığını ifade etmektedir.