
Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Çernobil felaketinin 38’inci yıldönümünde Gazemir’deki eski kurşun fabrikasında nükleer atıkların depolandığı alanda basın açıklaması düzenledi. Kentteki siyasi parti ve kurumların da katıldığı açıklamada, “İzmir’in Çernobil’i” olarak adlandırılan bu alanın temizlenmesi talep edildi.
EGEÇEP Eşsözcüsü Baha Okar, açıklamada yaptığı konuşmada, nükleer dışındaki kazaların kalıcılık sürelerinin sınırlı olduğunu belirtti. Radyasyonun uzun ömürlü ve ölümcül olduğunu vurgulayan Okar, Çernobil’de yaşanan kazanın ardından bölgenin uzun yıllar insanlar için kapalı kalacağını ve radyasyon taşıyan canlıların bu durumu yaymaya devam ettiğini söyledi.
Akkuyu’da inşa edilen nükleer santralin ülkemizin geleceğini riske attığını belirten Okar, bu santralin deprem bölgesinde olduğunu ve olası bir depremin etkilerinin önceden kestirilemeyeceğini ifade etti. İzmir’de yaşanan nükleer tehdide de dikkat çeken Okar, tonlarca radyoaktif atığın varlığına rağmen henüz bir temizlik çalışması yapılmadığını ve ilgili bakanlıkların duyarsız kaldığını belirtti.
Nükleer Düzenleme Kurumu’nun İzmirlilerden bilgi sakladığını iddia eden Okar, bu konuda şeffaf bir bilgi paylaşımı istedi. Nükleer santrallerin atıklarıyla başa çıkamayacaklarını söyleyen Okar, herhangi bir nükleer felaketin yaşanmaması için yetkilileri harekete geçmeye çağırdı. Son olarak, Çernobil’in yıldönümünde nükleer santrallerin temizlenmesi ve yeni santrallerin kurulmaması gerektiği çağrısında bulundu.