Analist ve bölgesel konularda uzman olan Samir Shohani, İran’ın nükleer programı ve ABD ile olası müzekere sürecini Sputnik’e değerlendirdi.
İranlı uzman, Tahran’ın ABD’den gerçek bir garanti alamadığı için nükleer programına ilişkin görüşmelere yeniden başlamakta acele etmediğini ve Washington’un diyalog sırasında İran’a saldırmayacağına dair daha önce verdiği sözleri tutmamasının müzakere sürecinin güvenilirliğini zedelediğini belirterek, şu açıklamada bulundu:
İran’a yönelik saldırı yeni müzakere turundan iki gün önce gerçekleşti. İran’da pek çok kişi diplomasinin, İsrail ve Batı’nın büyük bir saldırıya geçmeden önce kullandığı bir kılıf olduğuna inanıyor.
Tahran’ın müzakerelere geri dönebileceğini düşünüyorum, ancak bu kısa vadede olmayacak ve barışçıl nükleer programın korunması, ilgili tesislere saldırılmayacağının garanti edilmesi ve kaldırılacak yaptırımların net bir listesinin belirlenmesi gibi bazı koşulları olacaktır.
Mevcut ateşkesin sözlü olduğunu ve kapsamlı bir ateşkes anlamına bile gelmediğini unutmamalıyız. Ve İran burada İsrail’in tutumundan çok Tel Aviv’e saldırı için yeşil ışık yakan ve lojistik destek sağlayan ABD’nin atacağı adımlarla ilgileniyor. Dolayısıyla herhangi bir müzakere sürecinin sonucu tamamen, saldırının tekrarlanmasını önleyecek etkiye sahip olan Washington’un iradesine bağlıdır.
SPUTNIK