
Halkların Demokratik Kongresi, İliç’teki maden faciasıyla ilgili olarak bir açıklama yaparak, mücadelenin birleştirilmesi ve emeğin sermaye karşısında daha da güçlendirilmesinin önemini vurguladı. Açıklamada, hala kurtarılmayı bekleyen 9 işçi için kamu kurumlarının harekete geçirilmesi çağrısında bulunuldu.
Erzincan İliç’te Anagold şirketine %80, Çalık Holding’e ise %20 hisseyle ait olan altın madeninde yıllardır uyarılar yapıldığı belirtilen açıklamada, felaketin gerçekleştiği ifade edildi. İlk belirlemelere göre, madende çalışan 9 işçinin tonlarca kaya ve toprak altında kaldığı, patlamanın neden olduğu toprak kaymasının ise yaklaşık 20 ton siyanürün Fırat Nehri’ne karışma riski oluşturduğu belirtildi.
Açıklamada, işçi ve doğa katliamının ardında oligarşik burjuva devlet ve onun taşeronu AKP-MHP iktidarının olduğu vurgulandı. Bu iktidarın, burjuvazi ve Anadolu sermayesinin kar hırsına ve değer sömürüsüne vahşi yöntemlerle destek verdiği ifade edildi. Aynı zamanda, milyonlarca emekçinin açlık sınırında yaşamasına neden olan bir üretim rejimi uygulandığı, çocuk işçiliğinin meşrulaştırıldığı ve emekçi ve doğa katili bir iktidarın var olduğu belirtildi.
Açıklamada ayrıca, eski Çevre Bakanı Murat Kurum tarafından Kanadalı bir şirkete devasa kapasite artışı onayları verildiği, maden alanının 3 kat artırıldığı ve 2022’deki siyanür sızıntısının göz ardı edildiği ifade edildi. Bu sermaye yanlısı tutumun, İstanbul’da belediye başkanı olduğunda da devam edeceğine işaret edildi.
Halkların Demokratik Kongresi, mücadelenin birleştirilmesinin ve emeğin sermayeye karşı daha güçlü bir şekilde savunulmasının önemini vurgulayarak, hala kurtarılmayı bekleyen 9 işçi için kamu kurumlarının harekete geçmesi çağrısında bulundu.