
ABD’nin birkaç Arap ülkesiyle işbirliği içinde, kalıcı bir Filistin devletinin kurulması için kapsamlı bir plan hazırladığı bildiriliyor. Bu girişim, İsrail ile Filistinliler arasında belirli bir zaman çizelgesini içeren ayrıntılı bir barış anlaşması sağlamayı hedefliyor. Planın önümüzdeki haftalarda açıklanmaya hazır olduğu iddia ediliyor.
Washington Post gazetesine göre, ABD yönetimi, kalıcı bir Filistin devletinin kurulmasını öngören bir plan hazırlamak için seçkin Arap ülkeleriyle aktif olarak ilgileniyor. Planın, İsrail ile Filistinliler arasında kapsamlı bir barış anlaşmasına bağlılık sinyali veren kesin bir zaman çizelgesi içerdiği söyleniyor. Hem ABD’li hem de Arap yetkililerden gelen bilgilere göre, bu önemli planın önümüzdeki birkaç hafta içinde açıklanması bekleniyor.
Planın başarısı, İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağlanmasına bağlı. Karmaşık ayrıntılar, yaklaşan Ramazan ayının başlamasından önce rehinelerin hedefli olarak serbest bırakılmasını içeriyor. En az altı hafta sürecek olan ateşkes, planın ABD tarafından kamuoyuna açıklanmasına zemin hazırlıyor. Bu açıklama, geçici bir Filistin hükümetinin kurulması da dahil olmak üzere önemli adımların uygulanmasını başlatmayı ve daha geniş plan için ek destek aramayı amaçlıyor.
Plan, ateşkes sağlanmasına ve ilgili taraflardan destek alınmasına bağlı olsa da, İsrail’in böyle bir hamleyi kabul edip etmeyeceği konusunda belirsizlik var. İsrail’in güvenlik güvencelerinin dahil edilmesi ve Suudi Arabistan gibi Arap ülkeleriyle normalleşme potansiyeli ikna edici unsurlar olarak görülüyor. Ancak, diplomatik müzakerelerin hassas doğası, sürece öngörülemezlik unsuru eklemektedir.
Plan üzerinde daha fazla müzakere etmek ve Avrupalı ve diğer dünya liderleriyle ilişki kurmak için, ilgili ülkeler Cuma günü yapılması planlanan Münih Güvenlik Konferansı’nda bakış açılarını tartışmayı hedefliyorlar. Bu küresel forumun, önerilen girişimin fizibilitesine ve potansiyel zorluklarına ışık tutması bekleniyor.
Dünya bu diplomatik çabayı izlerken, kapsamlı bir barış anlaşması ve kalıcı bir Filistin devletinin kurulması ihtimali ön plana çıkıyor ve Orta Doğu’nun karmaşık dinamiklerinde potansiyel bir değişime yol açıyor.