
Haber takibi için 7 Ocak’ta Dîlok’un Belqis (Nizip) ilçesine giden ve ardından polisler tarafından “makul şüphe” iddiasıyla alıkonulan JINNEWS muhabiri Derya Ren hakkında “hakaret” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Nizip 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya gazeteci Derya Ren ve avukatlarının yanı sıra Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) üyesi gazeteciler katıldı. Şikayetçi olan polisler Ferhat Aygün, Mehmet Uzunaslan, Mevlüt Sarıkaya ve Mustafa Pala ile avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
Kimlik tespiti ardından başlayan duruşmada Derya Ren, “Kadın cinayeti için buraya gelmiştim. Beni saatlerce GBT bahanesiyle beklettiler. Ailem üzerinden soru sormaya başladılar. Bu soruları savcılığın sorabileceğini söyledim. Ağza alınmayacak sinkaflı küfürler edildi. Ben de bu küfürleri kabul etmediğimi söyledim. İlk düzenlenen emniyet tutanağında söylemediğim sözler yazılı olduğu için emniyet ifadesini imzalamadım” dedi.
Ardından şikayetçi olan polislerden Ferhat Aygün emniyet ifadesinin aksine GBT yapıldığını iddia etti.
‘SÜREKLİ KÜRTÇE KONUŞMAK’MIŞ!
Ardından Aygün’e soru soran avukat Ahmet Taş, Derya Ren’in neden ihbar edildiğini, GBT sorgusunda neden çok uzun süre bekletildiğini ve yeterli şüphenin ne olduğunu sordu. Aygün ihbarın “Siyah giyimli elinde laptop olan sürekli Kürtçe konuşan bir kadın” şeklinde yapıldığını ve bunun üzerine TEM Şube olarak olay yerine gittiklerini söyledi.
‘KÜRT VE KADIN KİMLİĞİ HEDEF ALINDI’
Ardından savunma yapan avukat Ahmet Taş, “Müvekkilim 1 saat 40 dakika bekletiliyor. Polislerin beyanlardaki çelişkiler de göz önünde. Ayrıca müvekkilimiz kadın, Kürt kimliği ve JİNNEWS’te çalışması sebebiyle hedef alınmıştır. Beraatini talep ediyorum” dedi.
Ardından mütalaasını açıklayana savcı, Deryan Ren’in “kamu görevlisine alenen hakaret” iddiasıyla cezalandırılmasını talep etti.
İDDİANAME
Mütalaaya karşı savunma yapan avukat Taş, savcılığın somut delil sunmadan ceza istediğini belirterek, “İddianamede sadece tutanak ve müvekkil beyanları var. Bu haliyle zaten somut bir delil yok. Bu haliyle bir mütalaa verilmemeliydi. Müvekkiller kimseden üstün değildir. Savcılığa şikayette bulunuyor. Nizip gibi küçük bir yerde bu kadar uzun süre müvekkilimizin tutulması hayatın olağan akışına aykırıdır. Herhangi bir gözaltı kararı yok. Müvekkilimiz alıkonuluyor. Orada hukuksuz bir uygulama yapılıyor. Kendisi de hakarete uğruyor ama dosyada yer almıyor” dedi.
HAKARETE UĞRADI VE DAVA AÇILDI
Derya Ren’in avukatı Dicle Aksu, “Mütalaaya katılmıyoruz. Daha önceki soruşturmada kovuşturmaya yer olmamasına rağmen böyle bir mütalaa verilmiştir. Müvekkilimize ağza alınmayacak sinkaflı küfürlerde bulunulduğunu bize söylemiştir” ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, dosyada inceleme yapmak üzere bir sonraki duruşmayı 24 Haziran’a erteledi.
NE OLMUŞTU?
Bir kadının katledilmesi haberini takip etmek için 7 Ocak’ta Dîlok’un Belqis (Nizip) ilçesine giden JINNEWS muhabiri Derya Ren, araç beklediği sırada polisler tarafından “makul şüphe” iddiasıyla alıkonuldu. Derya Ren, kendisini alıkoyan polislerin, hakkında yakalama kararı bulunan kardeşine ve ailesine küfür etmesine karşı çıktığı için “polise mukavemetten” gözaltına alındı. “Polise mukavemet” iddiasıyla gözaltına alınan Derya Ren’e emniyette “polise hakaretten” işlem yapıldı. İfade işlemlerinin ardından Derya Ren, serbest bırakıldı. Polisler Ferhat Aygün, Mehmet Uzunaslan, Mevlüt Sarıkaya ve Mustafa Pala’nın “hakaret” şikayeti iddiasıyla Nizip Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada, delil yetersizliğinden “kovuşturmaya yer yok” kararı verildi. Ancak polislerin itiraz ettiği Nizip Sulh Ceza Hakimliği, “kovuşturmaya yer yok” kararının kaldırılmasını hükmetti. Kararın ardından Nizip Cumhuriyet Başsavcılığı yeniden açılan “hakaret” soruşturmasında Ren hakkında iddianame hazırladı. İddianamede savcılık polislerin Derya Ren ve ailesine yönelik hakaretlere yer verilirken, Derya Ren’in buna karşı kendisini savunması ise “hakaret” olarak değerlendirildi.
İddianame Nizip 5’nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafında kabul edildi.
MA