
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, ekonomiye dair değerlendirmelerinde asgari ücretin 45 bin TL seviyesine çıkarılması gerektiğini ifade etti. Erbakan, “Bunu söyleyince benim de çevremde işverenler var diyorlar ki ‘iyi söylüyorsun da biz ne yapacağız’ diyorlar. Burada da ben gene devlete bir görev düştüğünü düşünüyorum” dedi. Faizlerin, kamu israfının ve belirli holdinglere yapılan haksız ödemelerin büyük miktarlarda olduğunu belirten Erbakan, bu konuların daha önce birçok platformda gündeme getirildiğini vurguladı. Özellikle bir Sinop Boyabat’ta bulunan bakır madenine aktarılan 480 milyar TL’nin de dikkat çekici olduğunu kaydetti.
KAMUDAN KISILMASI GEREKEN MİKTARLAR VAR
Erbakan, “Trilyonlar var vergi muafiyetleri ile yapılan kamu-özel iş birliği projeleri ile şehir hastaneleri ile buradan kısılsın” diyerek kamu israfına ve yüksek harcamalara dikkat çekti. Sadece faize giden yıllık 2 trilyon TL’nin çok küçük bir kısmıyla bile asgari ücretin işverene yük olmadan 45 bin TL’ye çıkarılabileceğini öne sürdü. “Ben devlet olarak 45 bin TL yaptım bile diyebilirsiniz. Bu mümkündür” diyen Erbakan, enflasyon hesaplamalarına da değindi. Bağımsız kuruluşların enflasyonunun yüzde 60 civarında olduğunu, TÜİK’in ise yaklaşık yüzde 30 olarak belirlediğini hatırlattı.
ENFLASYONUN ETKİLERİNE DİKKAT ÇEKTİ
Erbakan, “Vatandaşı enflasyona ezdirmeyelim deseniz zaten %50 arttırmanız lazım bu da 33 bin TL’ye geliyor” ifadesini kullandı. Türkiye’nin ekonomik büyümesinin asgari ücretlilere yeterince yansıtılmadığını dile getirerek, geçmişte sadece enflasyon üzerine hesap yapılmasının yanlış olduğunu savundu. “Mali büyüme ile birlikte bir payın verilmesi lazım” diyerek asgari ücretin 45 bin TL olmasının altındaki ekonomik gerekçeleri dile getirdi.
DEVLETİ İŞVERENLE BULUŞTURMAK GEREKİYOR
Erbakan, “Dolayısıyla biz 45 bin liralık bir asgari ücretin, işveren için de yarısını devlet karşılasın, yarısını işveren versin” diyerek önerisini dile getirdi. Bu durumda 23 bin TL’lik farkın yarısının devletten sağlanmasının yeterli olacağını belirtti ve “Faize verilen paranın yarısı, imtiyazlılara haksız yere verilen paranın yarısı bile bunu karşılamaya yeter” açıklamasında bulundu.