ABD Başkanı’nın Epstein ile İlişkisi Yeniden Gündemde
Donald Trump’ın, cinsel istismardan mahkum olan finansçı Jeffrey Epstein’ın insan kaçakçılığı aktivitelerinden haberdar olduğu öne sürüldü. Demokrat milletvekilleri, Temsilciler Meclisi Gözetim ve Reform Komitesi aracılığıyla yayınladıkları yeni e-postalarda, Epstein’ın Trump’a dair doğrudan ifadelerine yer verdiler. 2019 tarihli bir e-postada Epstein, gazeteci Michael Wolff’a “Trump, üyelikten istifa etmemi istedi, oysa hiç üye olmadım. Elbette kızları biliyordu; Ghislaine’e durmasını söyledi” şeklinde yazdı. Bu mesajda, Epstein’ın Trump ile Florida’daki Mar-a-Lago kulübü hakkındaki bir tartışmaya atıfta bulunduğu değerlendiriliyor. Ghislaine Maxwell’in adı geçen mesajlarda, Epstein’ın suç ortağı olarak 2021’de çocukları fuhuşa yönlendirmekten suçlu bulunup 20 yıl hapis cezasına çarptırıldığı biliniyor.
Epstein’ın 2011’de Maxwell’e gönderdiği bir başka e-postada ise Trump’tan “havlamayan köpek” olarak söz ettiği görülüyor. Bu ifadenin, Trump’ın Epstein’ın yasadışı faaliyetleri hakkında sessiz kalmasına ilişkin bir ima olabileceği düşünülüyor. E-postada Epstein, adı gizlenen bir mağdurun Trump ile uzun süre baş başa vakit geçirdiğini de dile getirdi. Trump, Epstein’a dair tüm suçlamaları şiddetle reddediyor. Şu ana kadar Trump’ın Epstein’ın kaçakçılık ağına dahil olduğuna dair somut bir kanıt bulunmadı. Trump, Epstein ile ilişkisini kesip Mar-a-Lago kulübünden “uygunsuz davranışları” nedeniyle men edildiğini öne sürüyor. Beyaz Saray ise yeni e-posta sızıntılarıyla ilgili sorulara yanıt vermekten kaçındı.
Epstein Dosyasında Neler Var?
Jeffrey Epstein, 2000’li yıllardan itibaren birçok genç kıza cinsel istismar ve insan kaçakçılığı suçlamalarıyla gündeme gelen bir finansçıydı. İlk olarak 2008’de Florida’da reşit olmayan bir kıza fuhuş yaptırma suçundan ceza alarak 13 ay hapis yattı. Ancak 2019’da FBI’ın yeniden başlattığı soruşturma ile birçok yeni mağdurun itirafları gün yüzüne çıktı. Aynı yılın Temmuz ayında New York’ta tutuklanan Epstein, hakkındaki davalar devam ederken Ağustos 2019’da Manhattan’daki hücresinde ölü bulundu. Yetkililer ölümünü “intihar” olarak nitelendirdi, ancak Epstein’ın siyasetten iş dünyasına geniş bir ağda güçlü isimlerle olan ilişkileri ölüm koşullarını hala tartışmalı kılıyor. Epstein’ın malikanesi, özel adası ve uçak kayıtları, İngiltere Prensi Andrew ve eski ABD Başkanı Bill Clinton gibi isimlerin adlarının geçtiği belgelerle sıkça gündeme geldi. Bu ilişkiler ağı, Epstein’ın uzun yıllar dokunulmaz kaldığı iddialarını güçlendiriyor.
Trump ve Epstein’ın Geçmişteki İlişkisi
Donald Trump ile Jeffrey Epstein arasındaki ilişki, 1990’ların başlarına kadar uzanmaktadır. İkili, Palm Beach sosyetesinde sıkça birlikte görünüyordu. 2002’de New York Magazine’e verdiği bir röportajda Trump, Epstein için “Mükemmel bir adam. Onunla 15 yıldır tanışıyoruz, kızları benim kadar seviyor. Bazıları biraz genç, ama kesinlikle eğlenceli biri” ifadelerini kullanmıştı. Ancak, 2007’den sonra ikilinin arasının açıldığı, Epstein’ın Mar-a-Lago’daki genç bir çalışana “uygunsuz yaklaşımda bulunduğu” yönündeki iddialar neticesinde kulüpten men edildiği belirtilmekte. Trump, 2019’daki Epstein tutuklaması sırasında “Onun hayranı değilim” diyerek eski dostluğunu inkar etti. Epstein’ın ölümünden sonra bazı mağdurlar, Trump’ın Epstein’ın çevresinde bulunduğu dönemde yaşananlardan haberdar olabileceğini iddia etti. Ancak bugüne kadar Trump’ın doğrudan bir iç kenetle bağlantısına dair herhangi bir belge veya delil elde edilemedi. Maxwell davası sırasında da Trump’ın adı mahkeme belgelerinde geçmedi. 2020’de Maxwell’in tutuklanmasının ardından Trump “Ona iyi şanslar diliyorum” ifadeleriyle dikkat çekmişti; bu açıklama hem medya hem de kamuoyunda yankı bulmuştu. Şimdi ise yeni sızan e-postalar, Epstein ve Trump arasındaki ilişkileri gündeme tekrar taşımış durumda.