
Diyarbakır’da terk edilmiş bir binada bulunan yeni doğmuş bir bebek olayı, yetkilileri hızlı bir şekilde harekete geçmeye sevk etti. Şimdi, anne M.Ç.C. (26), savcıların kendi çocuğunu öldürmeye teşebbüsten 13 ila 20 yıl arasında değişen hapis cezası istemesi nedeniyle ciddi yasal sonuçlarla karşı karşıya. Bu yürek burkan dava, toplumu şok etti ve anne sorumlulukları ve yasal hesap verebilirlik konusunda ulusal tartışmalara yol açtı.
23 Şubat’ta yaşanan üzücü olaylarda, Diyarbakır’ın Sur ilçesi sakinleri, terk edilmiş bir binadan gelen yeni doğmuş bir bebeğin çığlıklarıyla alarma geçti. Yapılan soruşturma sonucunda, plastik bir torba içinde havlulara sarılı bir erkek bebek bulundu. Kolluk kuvvetlerinin hızlı müdahalesiyle kurtarılan bebek, hemen Diyarbakır Çocuk Hastanesi’ne nakledildi. Güvenlik kamerası görüntüleri incelendiğinde, anne M.Ç.C.’nin fail olduğu tespit edildi ve tutuklandı.
Anne M.Ç.C. ifadesinde, çocuğu tek başına otel odasında doğurduğunu ve maddi imkansızlıklar nedeniyle bakamayacağını düşündüğü için terk ettiğini itiraf etti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, M.Ç.C.’yi çocuğunu öldürmeye teşebbüsten suçladı ve ağır hapis cezası istedi.
Dava, toplumda büyük tepki uyandırdı ve annelik, ruh sağlığı desteği ve yasal çerçeve konularında tartışmaları başlattı. Yasal süreç devam ederken, toplum adil bir sonuç bekliyor ve çocuğun refahını ön planda tutuyor.
Bu trajik olay, annelere daha fazla farkındalık, destek ve kaynak sağlanması gerektiğini vurguluyor. Savunucular, savunmasız annelerin zorluklarıyla başa çıkılması ve tüm çocukların güvenliği için toplumsal dayanışmanın önemini vurguluyor.