E-Haberler 
KARTALKAYA’DAKİ YANGIN VE KAYIPLAR
Yavuz Suyolcu, Kartalkaya’da yaşanan otel yangınında eşini ve kızını kaybeden bir baba olarak o gece yaşadıklarını anlattı. 78 kişinin hayatını kaybettiği bu trajik olayda, Yavuz Suyolcu, 14 yaşındaki oğlu Göksel Derin ile birlikte alevlerin arasında kalarak kurtulmayı başardı. Şu an İzmir’in Urla ilçesindeki evinde taziyeleri kabul ediyor.
YAZ TATİLİ VE YANGINDAN ÖNCEKİ GÜNLER
Yangın öncesinde ailece tatil için Kartalkaya’ya gittiklerini belirten Yavuz Suyolcu, daha önceki yıllarda da bölgede tatil yaptıklarını ifade etti. “Olaydan 3 gün önce ailecek Kartalkaya’ya gittik” diyen Suyolcu, her tatilinde eşine acil çıkış merdivenini gösterdiğini sözlerine ekledi. Olaydan bir gün önce de Grand Kartal Otel’de benzer uyarıda bulunduğunu aktardı.
ALEVLER ARASINDA YAŞANANLAR
Yangının meydana geldiği gece uykuda olduğunu söyleyen Yavuz Suyolcu, “O gece Müge uyandırdı. Duman kokusu hissetmemiştik. Tuvalete geçince camda kırmızılığı fark ettim ve kar makineleri çalışıyor zannettim” şeklinde konuştu. Pencereyi açtığında aşağıda alevlerin yanmakta olduğunu gördüğünü ifade etti. Suyolcu, “Eşim ve kızım hemen arkamdaydı, muhtemelen düştüler. Duman onları çok etkiledi” dedi.
PANİK VE KAOS İÇİNDEKAÇIŞ
Dışarı çıktıklarında karanlık bir ortamla karşılaştıklarını belirten Suyolcu, “Aydınlatma yoktu. Panik anında merdiveni geçtiğimi anlamadım, Müge beni doğru yola yönlendirdi” diye konuştu. Yangın sırasında dumanın yoğunlaştığını ve eşinin ile kızının arkasında kaldığını söyleyen Suyolcu, “Uçuruma bakan dördüncü ve beşinci kat şerit halinde yanıyordu” dedi.
SORUMLULUK TALEBİ
Yavuz Suyolcu, eşini ve kızını kurtarmak için defalarca otele girmeye çalıştığını ama başaramadığını ifade etti. Yangın öncesi gerekli tedbirlerin alınmadığını belirtip, “İnsanlar uyandırılabilseydi, can kaybı az olurdu” diyerek sorumluların ceza alması için sonuna kadar mücadele edeceğini söyledi. Yangın sırasında pencere kenarındaki insanlarla ilgili sözleriyle tasvir ettiği manzara oldukça çarpıcıydı: “Sanki otel hiç bir şeyin olmadığı özel bir tabut. Bu kadar insana tabut yapmışlar.”
