İstanbul’da Avrupa ile Asya arasında köprü vazifesi gören, iki kıtanın trafiğini yer altından taşıyarak yoğunluğu azaltan Avrasya Tüneli’nin resmi açılışı tam 9 yıl önce, 20 Aralık 2016 tarihinde gerçekleştirildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bu anlamlı tarih dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Uraloğlu, “Avrasya Tüneli, İstanbul’un Asya ve Avrupa yakalarını 5 kilometrelik çift katlı denizaltı kara yolu tüneliyle birleştiriyor” diyerek, tünelin Kazlıçeşme ile Göztepe arasında toplamda 14,6 kilometrelik bir güzergah üzerinde inşa edildiğini ifade etti.
ULAŞIMDA ÖNEMLİ KISALMA
Proje kapsamında Avrasya Tüneli’nin Avrupa ve Asya yakalarında yer alan yaklaşım yollarının genişletildiğine dikkat çeken Uraloğlu, çeşitli kavşaklar, yaya üst geçitleri ve araç alt geçitleri inşa edildiğini belirtti. Sadece hafif araçların kullanılmasına yönelik tasarlanan tünelden motosikletler, otomobiller ve minibüslerin geçtiğini belirten Uraloğlu, bu yıl günde ortalama 77 bin araç geçişine ulaşıldığını ve bunun garanti seviyesinin yüzde 8 üzerine çıktığını aktardı. Ayrıca, ulaşım mesafelerinin yaklaşık 10 kilometre kısaltılmasıyla birlikte, önceden 100 dakikaya kadar uzayan seyahat sürelerinin 15 dakikaya indirildiğini kaydetti.
ÇEVRESEL ETKİLER VE EKONOMİK KATKI
Avrasya Tüneli’nin sahip olduğu teknoloji ve mühendislik avantajları sayesinde İstanbul Boğazı geçişine hıza, düşük maliyete, güvenliğe, konfora ve çevre dostu bir alternatif sunduğunu söyleyen Uraloğlu, yapılan hesaplamalara göre tünelin işletme süresince 250 milyon saatlik zaman tasarrufu sağladığını ve 304 bin ton yakıt tasarrufuyla 139 bin tonluk emisyon azaltımı gerçekleştirdiğini bildirdi. Bu da, 5,5 milyon ağacın sağlayabileceği çevresel etkiye eşdeğer bir katkı sundu. Ayrıca, tünelin sağladığı 687 milyon araç/kilometrelik trafik azalımı sayesinde kaza maliyetlerinden de önemli ölçüde tasarruf edildiğini vurguladı. Tünelin 9 yılda ülke ekonomisine toplam katkısı ise 2,6 milyar dolar olarak hesaplandı.
UNESCO STANDARTLARINA UYGUN TASARIM
Uraloğlu, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kayıtlı İstanbul’un tarihi yarımadasında yapılan tasarım ve inşaat çalışmalarının tümünün UNESCO önerileri göz önünde bulundurularak yapıldığını belirtti. Avrupa Yakası’nda şehir ile deniz arasındaki yaya bandının 55 metreden 277 metreye çıkarıldığını ve böylelikle şehrin denizle bağlantısının güçlendirildiğini vurguladı. Ayrıca, Avrupa Yakası Sahil Parkı’na 11 bin 642 yeni ağaç dikildiğini, 2,7 kilometre uzunluğunda bisiklet yolu ve yaya yolları inşa edildiğini belirtti. Oyun ve spor alanlarının yenilenmesiyle birlikte çocuk oyun alanlarının yüzde 100, ağaçlandırmanın ise yaklaşık yüzde 400 oranında artırıldığını ifade etti. Engelli erişimine yönelik düzenlemelerle yaya üst geçitleri ve hemzemin geçitlerin oluşturulmasıyla, İstanbulluların yenilenen Sahil Parkı’na erişiminin daha da kolaylaştığını sözlerine ekledi.