
Leman dergisine yönelik saldırıya tepki gösterdiği için tutuklanan Barış Akademisyeni Aslı Aydemir’in serbest bırakılması istemiyle Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul 6 No’lu Şube’de basın toplantısı düzenlendi. Sendika, vakıf, dernek, kurum, kuruluş, akademisyen ve sivil toplum örgütlerinin ortaklaşa düzenlediği toplantıda, konuşan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Dönem Sözcüsü Ertuğrul Eroğlu, “12 Martlarda, 12 Eylüllerde nasıl karanlığa teslim olmadıysak bugün de tek adam rejiminin karanlığına teslim olmayacağız” dedi.
ASLI AYDEMİR’İN SELAMINI İLETTİ
Ardından söz alan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Jiyan Tosun Marmara Kapalı Cezaevi’nde bulunan Aslı Aydemir’i ziyaret ettiğini söyleyerek, “Hepinize selamlarımı ve sevgilerimi iletmemi istedi. Durumu iyiydi. Aslı’nın tutuklanması hukuken açıklanabilecek bir mesele değil. Bir an önce Aslı’nın itirazda serbest bırakılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Gülyeter Aktepe, “Öncelikle ifadesini vermesi için davet edilse, sabit ikametgâh sahibi bir insanın kalkıp gidip ifadesini verebileceği koşullarda bir ev baskınının, hiçbir hukuki koşulunun mümkün olmadığı ve bunun yapılmasına gerek olmadığı halde yapılmasının siyasi olduğu kanaatindeyiz” diye konuştu.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) üyesi Ümit Efe de Aslı Aydemir’in bir barış aktivisti ve insan hakları savunucusu olduğunu vurgulayarak, “Onun gördüğü her türlü haksızlığa itiraz etme cesaretini bulmasına neden olmuştur. Ona buradan hepimiz teşekkür etmeliyiz. Çünkü toplumumuzun böyle bir cürete ve cesarete ihtiyacı var. Aslı Aydemir’in yanındayız” diye belirtti.
“REJİM, SESSİZLİĞİ ÖRGÜTLEMEYE ÇALIŞIYOR”
Ortak açıklamayı yapan Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP) üyesi Betül Topkaya, “Neyin doğru, neyin meşru olduğuna hukuk değil, iktidar ve onun güdümündeki yargı karar veriyor. Sözünü sakınmayan herkesin hedef haline geldiği, hakikatin yerini iktidarın çizdiği sınırların aldığı bir düzende yaşıyoruz. Dolayısıyla bugün karşı karşıya olduğumuz faşizmin gündelikleşmesidir. Hukuki güvencelerin askıya alındığı, muhalif olanın suçla özdeşleştirildiği, toplumun sindirilerek hizaya sokulmaya çalışıldığı bu rejim, her yeni gün tırmandırdığı otokratik yıkıcılığı ile sessizliği de örgütlemeye çalışıyor. Bizlerin payına ise, bu boğucu faşizan havayı solumak ve direnmek düşüyor” şeklinde konuştu.
“DERHAL SERBEST BIRAKILMASINI TALEP EDİYORUZ”
Aslı Aydemir’in Kürt halkına yönelik saldırılara sessiz kalmadığını belirten Betül Topkaya, Aslı Aydemir’in Barış için Akademisyenler Bildirisi’ni imzaladığı için Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden ihraç edildiğini anımsattı. Betül Topkaya, şunları söyledi: “Hakları gasp edilmiş bir akademisyen, patriyarkal ile uzlaşmayan, sesiyle sözüyle erkek egemenliğine direnen bir feminist ve toplumdan barıştan, emekten yana bir meslek yasası için mücadele eden, halkın ruh sağlığını inceleyen bir eleştirel psikologdur. Yargının cezayı kime uygulaması gerektiğini biz hatırlatmaya devam edeceğiz; çünkü bu düzenin ürettiği adaletsizliklere karşı sessiz kalmamak, yalnızca insani bir refleks değil, hepimizin paylaştığı etik-politik bir sorumluluktur. Bizler, bu hukuksuzluğa karşı sessiz seyirciler değiliz. Bizler, ölüm çağrılan yapanların ve onları koruyanların yanında da değiliz. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Aslı Aydemir’in yanındayız, derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”
MA