
GERÇEK HAYAT HİKAYESİ EKRANDA
BKM yapımı ‘Annem Ankara’ dizisi izleyicilerle buluştu. Başrollerini Bergüzar Korel ve Mehmet Günsür’ün paylaştığı bu dizi, duygusal sahneleri ile izleyenleri derinden etkiledi. Dizinin ilk bölümünde; üçüncü çocuğuna hamile olan Zuhal, hastanede beklemediği bir tanı ile karşılaştı. Doktorun uyarısına göre 41 yaşında hamile kalması ve şeker hastalığı, Zuhal’i büyük bir risk ile karşı karşıya bıraktı. Bu duruma sinirlenen Zuhal, çocuklarını alarak kocası Hasan’ın ofisine gitti. Fakat kapının açılmaması Zuhal’in kafasını karıştırdı ve kısa süre içerisinde şüphelerinin gerçek olduğunu öğrendi. Zuhal, eşinin sevgilisiyle kavga ederken, kocası Hasan, iki oğlunu yanına alarak hiçbir şey olmamış gibi yemeğe gitti. İhaneti kabullenemeyen Zuhal, eşinden boşanmayı tercih etti. En küçük oğlu Bağış’ı, hem kocasına hem de doktoruna inat doğurdu.
HASAN’IN İÇSEL YÜZLEŞMESİ
Ailesini kaybetmenin zorlukları ile yüzleşmek zorunda kalan Hasan, yaşadıklarının faturasını babasına keserek, “9 yaşında beni yatılıya verdiniz, mühendis olana kadar da aramadınız… Ben ne bileyim aile nasıl bir şey?” diyerek düşüncelerini dile getirdi. Ancak babası Hasan’ın bu tutumunu eleştirerek, “Kötü uçkurunun sebebi biz miyiz? Bir adamın oğulluğu baba olunca biter Hasan… Sen evlatlıktan değil, babalıktan mesulsün!” şeklinde yanıt verdi. Yıllar geçtikten sonra çocuklar büyüdü ve Zuhal yeni bir yaşam kurmaya çalıştı.
HACİZ VE YENİ BAŞLANGIÇ
Nisan 1994’te, Zuhal, çocuklarıyla birlikte annesinin evine yerleşse de Hasan’ın getirdiği olumsuzluklardan kurtulamadı. Sabaha karşı kapıya gelen haciz memurları, Hasan’ın borçları yüzünden eşyaları haczetmeye başladı. Ablaları Vahide ve Semra, Hasan’a Zühal’e olan borcunu ödemesi için baskı yaptılar. Çocukların etkilenmesini engellemek isteyen Zuhal, tüm birikimini yeni eşyalara harcadı. Kendi evine sahip olma hayaliyle iş görüşmesine giderken çocuklarını da yanına alan Zuhal, dönüşte bulduğu bahçeli evi çocuklarına gösterdi. Eve döndüklerinde, Zuhal, Almanya’da yaşayan abisinin ve kardeşlerinin geldiğini öğrendi. Kız kardeşler, Hasan’a geri dönüşü olmayan olayları göstermek için geri döndü. Kavga seslerini duyan Burak, salona geldiğinde annesinin çığlığıyla duraksadı. Annesinin evinde kendini sığınmacı gibi hisseden Zuhal, bu durumdan rahatsız oldu. Hayalini kurduğu halk ekmek büfesini açtığı gün, emekli ikramiyesi üzerine aldığı banka kredisiyle çocuklarına söz verdiği bahçeli evi aldı.
HASAN’IN DÖNÜŞÜ
Ekonomik durumunu biraz düzeltmeye başlayan Hasan, yıllar sonra çocuklarını görmeye gitti. Telafi etmek istediği zamanı, Burak ve Başar’ı koleje yazdırarak geçirmeye çalıştı. Okulun ilk günü, özellikle Başar için oldukça zor geçti. Çocukların üniformalarını alan Hasan, Zuhal ile arasındaki buzların erimesi için çabalasa da başarısız oldu. Zuhal hastalandığında iş yerini açmak Burak’a kaldı. Zor zamanlarda oğlunun yardımına koşan Hasan, gün boyu yanında kalarak destek oldu. Bu süreçte Zuhal, annesi ve kız kardeşiyle büyük bir tartışma yaşadı. Annesinin sert tutumuna dayanamayarak “Bu evden gidiyoruz!” diyerek evi terk etti.
GELECEKTEKİ FELAKET
Büfeyi kapatıp, babasının ısrarıyla taksiye binen Burak, cebindeki notu bulunca gözyaşlarına boğuldu. Hasan, kaybettiği aileyi yeniden bir araya toplamak için planlar yaparken, Nazan’ın verdiği haberle şok oldu. Burak, Hasan ile Nazan’ın inanılmaz yakınlığını görünce bir kez daha yıkıldı. Zuhal ile Hasan’ı bir araya getirmek isteyen Yılmaz, ailenin buluşacağı bir yemek ayarladı. Burak, yemeğe gelmeyince Zuhal endişelendi. Vahide’ye haber bırakan Yılmaz, Burak’ın gelişinde bilgi vermesini istedi. Geç saatlerde Vahide’den beklenen telefon geldi ve Zuhal, Burak’ın uyuduğunu öğrenince ısrar etti. Dizinin kapanış sahnesinde; Vahide’nin, “Abla Burak bileklerini kesmiş…” çığlığı izleyicileri derinden sarstı.