
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Sivas Katliamı’na ilişkin verdiği yeni karar, adalet arayışına yeni bir umut getirdi. AYM, mağdur yakınlarının zamanaşımına karşı yaptıkları temyiz başvurusuna cevaben, ek bir rapor hazırlanmasının ardından davanın yeniden incelenmesine karar verdi.
Sivas Katliamı, Madımak Oteli’nde gerçekleşen trajik bir olaydır ve yasal süreçler 2012 yılında zamanaşımının dolması nedeniyle sona ermişti. Ancak AYM’nin son kararı, katliamda hayatını kaybedenler için adalet arayışının tekrar gündeme gelmesini sağlıyor.
Daha önce Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 2012 yılında zamanaşımının dolmasına karar vermiş ve sanıkların kamu görevlisi olmadığını, bu nedenle suçlamaların zamanaşımına uğradığını belirtmişti. Kararda, Türk Ceza Kanunu’nda belirtilen 15 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresi de dikkate alındı.
AYM’nin kararı, insan hakları, özellikle de yaşam hakkının dikkate alınmasını yansıtmaktadır, bu da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde açıkça belirtilmiştir.
Mahkeme, Sivas Katliamı’nda suçlanan kişilerin kamu görevlisi olmadığını ve asli fail olarak değil, suç ortağı olarak yargılandığını vurgulamaktadır.
Kararda, yasal içtihatlar ve uluslararası insan hakları standartları göz önünde bulundurularak, yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasıyla ilgili davalarda af ve zamanaşımı uygulanmasına karşı çıkılmaktadır.
AYM’nin davayı yeniden incelemeye açması, Sivas Katliamı kurbanlarının aileleri için yeni bir umut kaynağıdır. Karar, yasal çerçevelerin insan hakları ilkeleriyle uyumlu hale getirilmesi ve ağır insan hakları ihlali iddialarının af veya zaman kısıtlamasına tabi olmamasının önemini vurgulamaktadır. Gelişmekte olan yasal süreçler, Türk hukuk sistemi içinde hesap verebilirlik ve adalet üzerinde daha geniş etkilere sahip olabileceği için yakından takip edilmelidir.