
Adana’nın Çukurova ilçesine bağlı Güzelyalı Mahallesi’nde yer alan Alpargün Apartmanı Davası’nın ikinci duruşması Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Depremde yıkılan ve içinde bulunan 97 kişiden 96’sının hayatını kaybettiği apartmanın müteahhidi ve teknik uygulama sorumlusu Hasan Alpargün hakkında “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi. Duruşmaya depremde hayatını kaybedenlerin aileleri ve Çağdaş Hukukçular Derneği avukatları katıldı. Sanık Alpargün ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi üzerinden duruşmaya katıldı.
Duruşma, içeriye sığmama nedeniyle yaşanan tartışmalarla başladı. Yaşamını yitirenlerin aileleri duruşma salonuna alınmadı. Avukatlar, duruşmaya aleniyet ilkesi gereği katılım talep etti ancak sadece bir kısmı içeriye alındı. Duruşma, yoğun katılım nedeniyle hem salonda hem de koridorda devam etti. Basın mensupları da “Basın alınmıyor” gerekçesiyle salona alınmadı.
Duruşma, sağ çıkan tek kişi olan Dürdane Turhan’ın ifadesiyle başladı. Turhan, uyandıktan hemen sonra binanın yıkıldığını belirtti ve tüm sorumluların yargılanmasını talep etti.
Ardından, apartmanda tadilat yapıldığı iddialarına karşılık tanıklara kolon kesilip kesilmediği soruldu. Tanıklar, apartmanda herhangi bir kolon kesimi olmadığını belirtti. Ayrıca, elektrik dükkanında çalışan bir tanık da işletmelerin kolonlarda tadilat yapmadığını söyledi. Depremde ailesini kaybeden bir kişi de evlerinin tavanının nemlendiğini ve bir şeylerin döküldüğünü ifade etti. Enkaz çalışmalarının yoğurt kovalarıyla yapıldığını dile getirdi.
Arama kurtarma çalışmalarına katılan bir tanık da sadece kum çıktığını ve deniz kabuğu gördüğünü belirtti. Binanın tamamen kumdan yapılmış gibi olduğunu ifade etti.
Duruşmada konuşan avukatlar, bilirkişi raporlarına işaret ederek binanın yönetmeliğe uygun yapıldığını ve Alpargün’ün sağlık durumu göz önünde bulundurularak tahliyesini talep etti. Aileler ise bu iddialara tepki göstererek binanın kum haline gelmediğini söyleyen bir kişinin getirilmesini istedi.
Sanık Alpargün ise inşaatın o zamanki zemin etüdü değerlerine uygun yapıldığını ve hiçbir eksik malzeme kullanılmadığını belirtti. Ayrıca, devlet ihalelerinde hem müteahhit hem de mühendis olarak yer aldığını ifade etti.
Mahkeme heyeti, bilirkişi raporu alınması gerektiğine karar vererek duruşmayı erteledi.