Almanya, Türkiye ile vize serbestisi görüşmelerine başlamış görünse de, ne tarafın bu konuya öncelik verdiği ifade edilmiyor. Türkiye karşısında genel bir karar alınmadığı belirtiliyor; zira Almanya, Türk iş insanları ve nitelikli işçileri ülkesinde görmek istiyor. 500 bin dolardan fazla ihracat yapanlar, profesörler, şirket temsilcileri, memurlar ve hukukçular için Avrupa’ya giriş oldukça kolay. Yeşil Pasaport imkanı sayesinde bu kişiler etkin bir şekilde ülkeye giriş yapabiliyor. Ancak, Avrupa’da istenen kişiler alınırken, istenmeyenler uzun beklemelerin ardından vize retleri ile karşılaşıyor.
VİZE KRİZİ NORMAL VATANDAŞ İÇİN VAR
Öne çıkan habere göre, Türkiye ile Avrupa arasındaki vize sorunu, yalnızca sıradan vatandaşlar için geçerli. Avrupa Birliği üye ülkeleri, Türkiye’deki yeşil pasaport sayısının ne kadar olduğunu bile bilmiyor. Bu konuda Türkiye’ye yöneltilen soruların uzun süredir cevapsız kaldığı ifade ediliyor. Diplomatlar arasında durumun belirsizliği dikkat çekiyor. Avrupa Birliği Delegasyonu Başkan Yardımcısı Jurgis Vilčinskas, “Birliğin yeşil pasaportların sayısı ve bu belgelerin verilen koşulları konusundaki Türk makamlarının şeffaflığına özel önem atfettiğini” belirtiyor. Bu yaklaşım, yetkili meslek gruplarının genişletilmesi planları için de geçerli; çünkü birçok meslek grubunun bu ayrıcalıktan faydalanmak istediği gözlemleniyor.
ANKARA’NIN STRATEJİSİ
Ankara’nın, “seçilmiş elitler üzerindeki vizesiz seyahat kontrolünü riske atmamak için” durumu kontrol altında tuttuğu öne sürülüyor. Son dönemde Ekrem İmamoğlu’nun eşinin pasaportunun iptali de bu durumu gösteriyor. Ankara, kimin Avrupa’ya seyahat edebileceğine karar verme yetkisini elinde tutuyor. Teorik olarak, bu pasaportları kabul eden tüm ülkeler onayını geri alabilir. Kıbrıs hariç, bütün Avrupa Birliği ülkeleri bu kapsamda yer alıyor, ancak bugüne kadar böyle bir uygulama gerçekleştirilmedi. Avrupa’nın, yeşil pasaport sahiplerinden ciddi bir sorun yaşamaması, bu durumun arkasındaki faktör olarak gösteriliyor. Yeşil pasaport sahiplerini kabul etmek ve normal pasaport sahiplerini geri çevirmenin, konsoloslukların iş yükünü azalttığı dikkat çekiyor. Türkiye, bu süreçte Avrupa’ya yakın kalırken, Avrupa standartlarına uyum sağlamak durumunda kalmıyor. Yeşil pasaportlar, Türkiye’yi “bir ayağı Avrupa’da, bir ayağı dışarıda” konumuna getiriyor.