
YENİ YARIK BULGUSU
Almanya’da gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, Türkiye’nin altında devasa bir yarık keşfedildi. Araştırmaya katılan Dr. Koshnaw, “Bu levha bölgeyi aşağı çekmeye devam ediyor. Yarık, Türkiye’den Irak’a doğru takvimden bir yaprağın kopması gibi yayılıyor” şeklinde açıklama yaptı.
JEOMÜHENDİSLİK AÇISINDAN ÖNEMİ
Almanya merkezli merkur.de’nin haberine göre, Göttingen Üniversitesi’nden uluslararası araştırma ekibi, Türkiye’nin güneydoğusundan kuzeybatı İran’a kadar uzanan büyük bir yarık tespit etti. Bu bulgunun, dünyadaki derin jeolojik süreçlerin daha iyi kavranmasına yardımcı olabileceği ifade ediliyor. Yarığın, yer kabuğunun derinliklerinde meydana gelen tektonik hareketliliklerin sonucu olarak şekillendiği düşünülüyor.
ÇÖKÜNTÜ VE TORTU AKTARIMI
Araştırmanın baş yazarı Dr. Renas Koshnaw, Göttingen Üniversitesi’nin basın bülteninde şunları söyledi: “Bu levha bölgeyi aşağı çekmeye devam ediyor ve daha fazla tortu birikimi için yer açıyor. Ancak Türkiye’ye doğru bu çöküntü çok daha sığ hale geliyor. Bu durum, o bölgede okyanus levhasının koptuğunu ve çekim gücünün azaldığını gösteriyor.” Araştırmacılar, yer kabuğundaki çöküntünün yalnızca dağların ağırlığından kaynaklanmadığını, tahmin edilenden daha büyük olduğunu ortaya koydu. Zagros Dağları’nın altında bulunan ağır okyanusal levha, yer kabuğunu aşağı çekerek derin ve tortu dolu bir çöküntü meydana getiriyor.
DEPREM RİSKLERİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Haberin içeriğinde, yapılan modellerin maden yataklarının araştırılması veya deprem riskinin değerlendirilmesi gibi önemli konularda yardımcı olabileceğine vurgu yapıldı. “Türkiye’de sık sık şiddetli depremler meydana geldiğinden, bu süreçlerin daha iyi anlaşılması gelecekteki jeolojik değişimlerin öngörülmesine ve anlaşılmasına katkı sağlayabilir” denildi.
UZMANLARDAN UYARILAR
Yer bilimci Profesör Naci Görür, 31 Ocak’ta Diyarbakır’ın ‘Deprem Dirençli Kentler’ Sempozyumu’nda gerçekleştirdiği konuşmada, Bitlis-Zagros fay hattındaki bir depremin Diyarbakır’da büyük bir felakete neden olabileceğini belirtti ve şehrin deprem dirençli hale getirilmesi gereği üzerinde durdu.