Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Türkiye’nin ekonomik durumu hakkında olumlu işaretler veriyor. Yapılan değerlendirmelere göre, Türkiye’nin 2023 ve 2026 yıllarında yüzde 3,4 oranında, 2027’de ise yüzde 4 oranında büyümesi bekleniyor. Ayrıca, işsizlik oranının bu süre zarfında yüzde 8,6 seviyesinde büyük bir değişim göstermeyeceği tahmin ediliyor. Komisyonun yayımladığı “Avrupa Ekonomik Öngörüsü 2025 Sonbahar” raporuna göre, sıkı para politikasına rağmen, Türkiye’de iç talep yılın ilk yarısında güçlü bir seyir izledi. İkinci çeyrekte ekonomik büyümenin yıllık bazda yüzde 4,8 olduğu bildiriliyor. Hane halkı tüketimi ve yatırımlarda yıllık büyüme sırasıyla yüzde 5,1 ve yüzde 8,8 olarak hesaplanırken, üçüncü çeyrekte ekonomik performansın genel olarak değişmeyeceği öngörülüyor.
EKONOMİK BÜYÜMENİN İTİCİ GÜCÜ
Hane halkı tüketiminin, yüksek altın fiyatları nedeniyle oluşan servet etkisi ve artan istihdam ile desteklenerek ekonomik büyümenin ana dinamiği olacağı düşünülüyor. Türkiye’de finansal koşulların ve genel ekonomik görünümün iyileşmesiyle yatırımların istikrarlı bir şekilde artması beklenirken, ticaret ve cari işlemler açığının genel olarak stabil kalacağı öngörülüyor. İstihdam artışının yavaşça hız kazanması ve işsizlik oranının 2025-2027 döneminde büyük ölçüde değişmeden yüzde 8,6 seviyesinde kalması tahmin ediliyor.
ENFLASYONLA MÜCADELE DE ÖNCELİKLİ HEDEF
Rapor, Türkiye’de enflasyonu düşürmenin hala öncelikli bir hedef olduğunu vurguluyor. Tarımsal üretimde hava koşullarının olumsuz etkileriyle birlikte gıda fiyatlarının artışı, hizmet enflasyonunun yüksek seyri ve altın fiyatlarının yükselişi, enflasyonda yukarı yönlü baskılar yaratıyor. Bu bağlamda, enflasyonla mücadele için sıkı para politikası uygulamaları destekleniyor. Enflasyonun bu yıl yüzde 35,4 seviyesinde, 2026’da yüzde 24,8 ve 2027’de yüzde 17,7’ye gerilemesi bekleniyor. Bütçe açığının GSYH’nin yüzde 3’ü civarında kalması ve depremle ilgili harcamalar hariç tutulduğunda mali duruşun sıkılaşması, enflasyonun düşürülmesine hafif bir destek sunması öngörülüyor. Ayrıca, kamu borcunun GSYH’nin yüzde 25 civarında ılımlı seviyelerde seyretmesi ve kısa vadeli risklerin sınırlı kalması bekleniyor.
BELİRSİZLİKLER YÖNETİLİYOR
AB Komisyonuna göre, Türkiye ekonomisi, son yıllarda maruz kaldığı yüksek jeopolitik ve iç belirsizlikleri nispeten başarılı bir şekilde yönetmeye devam ediyor. İlkbaharda yaşanan iç siyasi gerginlikler, finansal dalgalanmalara yol açmış olsa da piyasaların hızla istikrar kazandığı görülüyor. Raporda, uygulanan güçlü politikaların etkisiyle azalan ekonomik dengesizlikler ve artan tedbirlerin, ortodoks ekonomi politikalarının kararlılıkla sürdürülmesi halinde Türkiye’nin zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olması bekleniyor. Raporda AB ekonomisinin ise ocak-eylül döneminde beklenenin üzerinde büyüdüğü, yılın tamamında ve 2026’da yüzde 1,4, 2027’de ise yüzde 1,7 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor.