
Hayat pahalılığının artmasıyla birlikte AKP-MHP iktidarının uyguladığı ekonomik politikalar, açlık, yoksulluk ve işsizlik sorunlarının derinleşmesine neden oluyor. Asgari ücret ve emekli maaşlarına yapılan artışlar, resmi enflasyon oranlarının altında kalıyor. Türk-İş’in hesaplamalarına göre, yoksulluk sınırı 47 bin 9 lira olarak belirlenirken, milyonlarca insanın geçimini sağlaması için asgari ücretle çalışanların aldığı 17 bin 2 TL ve emekli maaşı alanların aldığı 10 bin TL yetersiz kalıyor. İzmirliler, temel gıda ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandıklarını ifade ediyor.
Yurttaşlardan Engin Oktay, Türkiye’nin bu düzeni sürdürmesi halinde iflasın kaçınılmaz olduğunu belirtiyor ve emeklilerin sürekli olarak kandırıldığını söylüyor. Oktay, maaşlarda yapılan artışların geri alındığını ve dünyadaki krizin Türkiye’deki krizden 10 kat daha büyük olduğunu ifade ediyor. Ev kiralarının 2 artı bir eve 15 bin TL olduğunu ve bir ekmeğin 10 TL olduğunu belirten Oktay, artık çöpten ekmek toplamak zorunda kalacaklarını dile getiriyor.
Hülya Arslan ise asgari ücretle birlikte kira artışlarının 20-25 bin TL’ye kadar çıktığını söylüyor. Su, elektrik ve doğalgaz faturaları gibi diğer masrafların da arttığını belirten Arslan, isyan etme noktasına geldiklerini ve insanların standartlarının düştüğünü ifade ediyor. Eskiden 3-4 çocuğa bakabildiklerini ancak artık 1 çocuğa bile bakamayacak durumda olduklarını belirten Arslan, mevcut durumdan memnun olmadığını söylüyor.
Mehmet Aslan ise alım gücünün geçmişe göre çok düştüğünü vurguluyor ve ekonomik krizin daha da kötüleşeceğini ifade ediyor. Belçika’da yaşadığını belirten Aslan, yaşamın burada zor olduğunu ve bir insan olarak bu şartlarda yaşamanın zorluğunu dile getiriyor. Aslan, Türkiye’nin insanı olduğunu ve ülkesini sevdiğini söyleyerek, ekonomik durumun her geçen gün daha da zorlaştığını belirtiyor.
Hasan Yezgi ise ekonomik, sosyal ve siyasal konularda insanların baskı altında olduğunu ve kimse mutlu olmadığını ifade ediyor. Yeni bir sistem, adalet ve demokrasi istediklerini belirten Yezgi, umutlarının önümüzdeki dönemde böyle bir düzenin oluşması olduğunu söylüyor.
Nurten Y., devlet memurluğundan emekli olduğunu ve ikramiye yerine insan gibi yaşamak istediklerini ifade ediyor. Emeğin karşılığını istediklerini söyleyen Nurten Y., çay içmek veya arkadaşlarını davet etmek gibi basit zevklerin bile mümkün olmadığını belirtiyor. Nurten Y., sokaklarda dolaşacak insanlar olmadıklarını ve emeklerinin karşılığını istediklerini belirtiyor.
Gönül isimli kadın ise yaşam şartlarının ağırlaştığını ve varlıklı insanların bile hesap kitap yaparak harcama yaptığını söylüyor. Maaşlara zam yapılmadan önce piyasanın yükseldiğini belirten Gönül, artık kendileri için değil torunları ve gençler için güzel günlerin gelmesini istediklerini ifade ediyor. Üniversite mezunu gençlerin işsiz olduğunu belirten Gönül, yaşamın her geçen gün daha da zorlaştığını dile getiriyor.
Bu durumda, insanlar yeni bir sistem, adalet ve demokrasi talep ediyor. Ekonomik krizin çözülmesi için mevcut iktidarın gitmesi gerektiğine inananlar da mevcut. Gençlerin işsizlik sorunu da devam ediyor ve gelecekleri için umutlu olmadıklarını ifade ediyorlar.