
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik çözümü talepleriyle başlayan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü” 1 Şubat’ta Wan ve Qers’te başladı ve 7. gününde devam ediyor. Yürüyüşte yer alan siyasetçi ve demokratik kitle örgütü temsilcileri, her geçtikleri yerde büyük bir coşku ve heyecanla karşılanıyor. Yürüyüşçüleri karşılayanların çoğunluğunu kadınlar ve gençler oluşturuyor. Erzurum’un Hınıs ve Muş’un Varto ilçelerinde yürüyüşçüleri karşılayan kadınlar, Abdullah Öcalan’dan haber almak istediklerini belirtti.
Xinûs ilçesinde yürüyüşçüleri karşılayan Mayide Kamış, kızı Fidan Kamış’ın 10 yıldır cezaevinde tutulduğunu söyleyerek, “Barış ve huzur istiyoruz. Çocuklarımız baskılara karşı çıktıkları için cezaevinde. Çocuklarımıza özgürlük istiyoruz” dedi.
Oğlu cezaevinde açlık grevinde olan 70 yaşındaki Barış Annesi Makbule İstek, “Barış istiyoruz. O kadar doluyuz ki ne diyeceğimizi artık bilmiyoruz. Oğlum müebbet hapis cezası aldı ve 10 yıldır tek kişilik hücrede tutuluyor. Bugün Özgürlük Yürüyüşü var ve herkes ayağa kalkmalı. Bütün anneler el ele vermeli. Bu yük sadece tutukluların omuzlarına bırakılmamalı. Bu yükü dışarıda olan bizler omuzlamalıyız. 3 yıldır Sayın Öcalan’dan haber yok. Ailesi ve avukatları bir an önce ziyaret etmelidir. Bu yürüyüş mutlaka özgürlük getirecek” şeklinde konuştu.
Yürüyüşçüleri karşılayanlar arasında bulunan Meral Alagöz İmre ise “Her tutuklunun ailesi ve avukatları ile görüşme hakkı vardır. Bu hukuksal bir haktır. Sayın Öcalan’ın bir an önce avukatları ile görüşmesi gerekiyor. Bu ülkede hukuksuzluklar yaşanmamalı. Kürt sorunu demokratik yöntemlerle çözülmeli” ifadelerini kullandı.
İmre, yaşadıkları ilçenin Kürt önderlerinden Şêx Seîd’in diyarı olduğuna dikkat çekerek, “Bu diyardan ‘Kürtler kendilerine hakaret edilmesine sessiz kalmamıştır ve kalmayacaklardır’ diye sesleniyoruz. İki çocuk annesi bir anne olarak artık hiçbir annenin gözyaşının akmasını istemiyorum. Bunun için annelerin bu yürüyüşe sahip çıkması gerekiyor. Bir an önce bu topraklara barış gelmeli. Yürüyüşçülere başarı diliyorum” şeklinde konuştu.
“Öcalan olmadan barış gelmez” diyen Menice Ilık ise yürüyüşçüleri kutladığını ve başarı dilediğini belirterek, “Yürüyüşün amacına ulaşmasını temenni ediyorum. Yürüyüş kalıcı bir barışa vesile olsun. Barış gelene kadar da bu talebimizden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Abdullah Öcalan’dan 3 yıldır haber alınamadığına dikkat çeken Berivan Canbey ise “Sayın Öcalan söz söylediği zamanlarda çatışmalar durmuş ve insanlar hayatını kaybetmemiştir. Ancak tecrit derinleştirildiğinde çatışmalar ve ölümler yaşanmıştır. Yürüyüşün amacı Sayın Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü. Bu talep bizim de talebimiz. Sayın Öcalan bir güneş gibidir; güneş çıkmadığı sürece bütün insanlar karanlıkta kalır. Bütün insanlar Sayın Öcalan olmadan huzurun, kalıcı bir barışın gelmeyeceğini biliyor” ifadelerini kullandı.
Canbeyli, sözlerine şöyle devam etti: “Yürüyüşçülere başarı diliyoruz. Bugün onlara desteklerimizi sunmak için birlikte yürüdük. Bu yürüyüşte atılan her adım değerlidir. Bugüne kadar Kürtler demokratik bir yaşam için çok bedel ödedi. Kürtler sadece kendileri için değil, bütün insanlık için yeni bir yaşam kurma arayışındadır. Bu mücadele kapitalist modernite güçlerinin rüyalarını kaçırdı. Kürtlerin dostlarıyla verdiği mücadele, hegemon güçlerin planlarını alt üst etti. Bu yüzden Sayın Öcalan 25 yıldır cezaevinde. Sayın Öcalan’ı aramızda görmek istiyoruz.”