
Bir yıl önce İzmir Konak’ta, Recibe Koluman adlı bir tezgâhtarın korkunç bir olaya kurban gitmesiyle ilgili bir hikaye anlatılmaktadır. Recibe Koluman, en küçük kızıyla birlikte çalıştığı fırına gitmek üzere evden çıkar. Bu sırada boşanmış kocası olan Kutbettin Koluman, kendisini takip eder. Kutbettin Koluman, bir silah çekerek Recibe Koluman’ın başına ateş eder. Çocukları dehşet içinde izlerken, Kutbettin Koluman iki el daha ateş ederek Recibe Koluman’ın ölümüne neden olur. Kutbettin Koluman hemen tutuklanır.
Kutbettin Koluman, “eşi tasarlayarak kasten öldürme” suçlamasıyla yargılanmaya başlar ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilir. Savunma, faili mağdur gibi göstermeye çalışır, haksız tahrik iddiasında bulunur ve iyi hal gerekçeleriyle hoşgörü sağlamaya çalışır. Ancak mahkeme, savunmanın taktiklerinden etkilenmez ve kararını verir.
Mahkeme, Kutbettin Koluman’ı “eşini kasten öldürmekten” suçlu bulur ve hoşgörü olmaksızın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırır. Bu karar, aile içi şiddetin ciddiyetini vurgular ve aynı zamanda bu tür eylemlere karşı savunmasız bireylerin güvenliğini ve korunmasını sağlar.
Bu trajik olay, toplumda aile içi şiddetle mücadele etmek için acil bir ihtiyaç olduğunu gösterir ve toplumsal farkındalık ve yasal önlemlere ışık tutar. Ayrıca, aile içi şiddetin yıkıcı sonuçlarını hatırlatır ve savunmasız bireylerin güvenliğini sağlama gerekliliğini vurgular.