Suveyda’da Çatışmalar Yeniden Patlak Verdi: Silahlı Gruplar ve Suriye Ordusu Karşı Karşıya Geldi
E-Haberler
2 min read
Yerel kaynaklardan elde edilen bilgiye göre, Dürzilerin liderlerinden Hikmet el-Hecri’ye bağlı ve İsrail tarafından desteklendiği iddia edilen silahlı gruplar, Suveyda’nın batısındaki el Macdal, Rima Hazem, Valgha, el Mazra ve Atil bölgelerinde, Suriye ordusuna ait noktalara yönelik saldırılar gerçekleştirdi. Suriye ordusunun karşılık vermesiyle birlikte bölgede yoğun çatışmalar meydana geldi.
SİVİL YERLEŞİMLER DE HEDEF ALINDI
Çatışmaların yanı sıra, Hecri’nin liderlik ettiği grupların, Suveyda kırsalının batısındaki el Mazra beldesinde sivil yerleşimlere de saldırdığı bildirildi. Olaylarla ilgili olarak, şu ana dek ölü ya da yaralı sayısına dair resmi bir açıklama yapılmış değil.
SUVEYDA’DA GERİLİM NASIL TIRMANDI
Suveyda ilinde 13 Temmuz tarihinde bedevi Arap aşiretleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında başlayan çatışmalar, bölgeye sevk edilen Suriye güvenlik güçlerinin Dürzi grupların saldırılarına maruz kalmasıyla büyümüştü. Bu çatışmalarda birçok askerin öldüğü belirtiliyor. Taraflar arasında sağlanan ateşkes kısa sürede bozuldu. Ayrıca, bu süreç içerisinde İsrail ordusunun, Dürzileri koruma bahanesiyle Suriye güvenlik güçlerini hedef alan saldırılar düzenlediği ifade ediliyor.
İSRAİL SALDIRILARI VE DİPLOMATİK GİRİŞİMLER
İsrail hava kuvvetleri, 16 Temmuz’da Suriye Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığına yönelik saldırılar gerçekleştirmişti. Aynı gün Suveyda’da hükümet ile yerel gruplar arasında yeniden ateşkes sağlanırken, İsrail savaş uçakları Şam ve Dera’ya da saldırılar düzenledi. Ayrıca, 16 Eylül tarihinde Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ve ABD’nin Ankara Büyükelçisi ile Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şam’daki Tişrin Sarayı’nda bir araya geldi. Görüşme sonucunda, Suveyda’daki gelişmelere ilişkin ortak bir yol haritası belirlenmişti. Bu harita çerçevesinde, sivillere ve mülklerine zarar verenlerin soruşturulması, insani ve tıbbi yardımların kesintisiz ulaştırılması, zarar görenlere tazminat ödenmesi, yerleşim alanlarının onarılması ve göç edenlerin geri dönüşünün sağlanması hedef alınıyor.
