DÜNYA İSRAİL’E KARŞI AYAKTA
Kuzey Kore’nin lideri Kim Jong Un’un İsrail’i “ABD destekli bir terör projesi” olarak adlandırmasının ardından, İsrail medyasında sert tepkiler meydana geldi. Tartışmaların devam ettiği bu süreçte, Pyongyang Dışişleri Bakanlığı yeni bir açıklama yaparak, İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını “insanlığa karşı suç” olarak değerlendirdi. Gazze’de yaşananların uluslararası kamuoyunun dikkatine sunulduğu ifade edilen metinde, Birleşmiş Milletler bünyesinde gerçekleştirilen toplantılarda hâlâ Holokost ve soykırım suçlarının işlendiği vurgulandı. Ayrıca, yalnızca kınamanın yeterli olmadığını belirten açıklamada, sorumlu ülkeler ve kişilere karşı uluslararası düzeyde somut adımlar atılması gerektiği mesajı verildi.
GAZZE’DE YAŞANANLARA DİKKAT ÇEKİLDİ
Açıklama, “Soykırım mimarlarını adalete teslim etmek insanlığın tarihi görevidir.” ifadesiyle dikkat çekti. Gazze’de yaşanan soykırım karşısında uluslararası toplumu sessizlikle eleştiren yapılan açıklamada, Mısır ve Filistin dahil birçok ülkenin, İsrail’in saldırılarını insanlık vicdanına bir hakaret olarak nitelendirdiği belirtildi. İsrail’e uzun yıllardır tanınan cezasızlığın ve uluslararası hukukun seçici uygulanmasının ciddi sonuçlar doğurduğu da kaydedildi. Ayrıca, Güney Afrika, Tunus ve Malezya gibi ülkelerin İsrail’in Gazze’deki saldırılarını soykırım olarak tanımladığı hatırlatıldı.
İSRAİL’İ HEDEF ALDI
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, yaptığı ayrı bir basın açıklamasında İsrail’i yine hedef alarak, ülkeyi meşru bir devlet olarak görmediklerini yineledi. Kim, İsrail’i “ABD destekli bir terör projesi” şeklinde tanımladı ve ülkenin, ABD’nin Orta Doğu’daki çıkarlarını ilerletmek için bir araç olarak kullanıldığını savundu. Aynı zamanda Washington’un bölgedeki politikalarını İsrail üzerinden yürüttüğünü belirtti.
TARİHSEL DESTEK VURGUSU
Pyongyang yönetimi, 1948 yılından bu yana İsrail’i tanımadığını yineleyerek, tarihsel olarak Filistin davasına destek verdiğini ve İsrail’in askeri hareketlerini sürekli kınadığını vurguladı. İki ülke arasındaki ilişkilere dair yapılan açıklamalar, daha önce İsrail ve ABD tarafından propaganda olarak değerlendirilmişti. Diplomatik ilişkilerin bulunmadığı belirtilirken, bu durum Kuzey Kore’nin tutumunu değiştirmediği şeklinde yorumlandı.