Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı General Mazlum Ebdî, Aryen TV’ye konuştu. Ebdî son bir yılda yeniden artan DAİŞ tehdidini, Suriye geçici hükümeti ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında 10 Mart Mutabakatı çerçevesinde devam eden entegrasyon görüşmeleri, yerinden edilenlerin geri dönüşü ve QSD’nin geleceği hakkında açıklamalarda bulundu.
Suriye’de hala sistem ve zihniyet sorunu olduğunu belirten Ebdî, “Baas’ın Suriye’yi yönettiği zihniyette hala esas bir değişiklik olmuş değil. Hala sadece bir grup tarafından Suriye’nin yönetilmesi isteniyor. Her toplumsal kesimin haklarının yer alacağı, herkesin temsil edileceği bir Suriye için henüz bir tartışma yürütülmüş değil. Bu sorundur. Mesela hala Dürzilerin sorunları çözülmüş değil. Alevilerin olduğu bölgelerde hala sorunlar çözülmüş değil, oralarda katliamlar oldu. Bizim bazı görüşmelerimiz var, ama çok da bir ilerleme yok” dedi.
“ÇÖZÜM İSTEMEYEN GRUPLAR VAR”
Ebdî, “En önemlisi de bir grup var, onlar da Suriye iktidarı içinde yer alıyorlar, bunlar çözüm istemiyorlar. Mesela şimdi Şam’la olan ama öncesinde Türkiye ile çalışan gruplar var. Bu Afrin’i, Ezaz’ı ve başka bölgeleri işgal edenler. Devletin bir parçasıdırlar, ama bize karşılar, olumsuz bir dil kullanıyorlar, saldırıları var. Yine cihadistler var. Sorunlar var, yine huzur olmasını istemeyenler var.”
10 MART MUTABAKATI İÇİN YILIN SONU SON TARİH Mİ?
10 Mart Mutabakatı’nın süresinin yıl sonunda biteceği yönündeki yorumlara dair Ebdî, “Biz yeni yılın başı son zamandır dememiştik. Doğrudur, 8’inci maddede yıl sonuna kadar bitirmeye çalışacağız deniyor. Ama çalışacağız diyoruz ki yıl sonuna kadar bitirelim. Bu da şu anlama gelmiyor; Yıl sonuna kadar olmadı, bu yüzden mutabakat çöktü. Bu anlama gelmiyor. En önemlisi şu; şimdi ilerlemelerin olması için çaba gösteriyoruz. Bu mutabakat yerine getirilirse, yıl başından sonra da devam edecek.
Fakat 10 Mart Mutabakatı’nın en önemli kazanımlarından birinin ateşkes olduğuna inanıyorum. Biz mutabakat yaptığımızda, o zaman çetin bir savaş vardı. Bu mutabakatın esas maddelerinden biri de ateşkesin olmasıydı, ateşkes oldu, hala da var, bunun Suriye halkı için önemli olduğunu düşünüyorum ki savaş olmadan Suriye halkı diyalogla sorunlarını çözebilsin. Fakat hala diğer konularda bir ilerleme yok, üzerinde çalışılıyor” diye kaydetti.
DİYALOG
Şam hükümeti ile diyalogun devam edip etmediğine ilişkin konuşan Ebdî, “Devam ediyor, hiç kesilmedi, alt düzeyde de üst düzeyde de devam ediyor. Aramızda üçüncü taraflar da var; hem Amerika ordusu hem de Amerika Dışişleri Bakanlığı. Onlar da bu diyalogda yer alıyorlar. Doğrudur, bazen yavaş ilerliyor, bazen ara giriyor, fakat devam ediyor” diye konuştu.
“BAZI İLERLEMELER VAR”
Ebdî, “Şimdi özellikle Türkiye ve Suriye hükümeti askeri meseleler çözülsün istiyorlar. Kendileri için bunu esas konu olarak, en büyük mesele olarak görüyorlar. Biz de kabul ettik ve dedik ki; askeri ve güvenlik konularını da tartışabiliriz. Şimdi biz askeri dosyalar, QSD ve asayiş dosyaları üzerine görüşüyoruz. Bazı ilerlemeler olduğunu söyleyebiliriz.”
ENTEGRASYON
DSG’nin Suriye ordusuna nasıl entegre olabileceğine ilişkin soruya Ebdî, “Biz dahil oluyoruz demeyelim; biz birlikte inşa edelim istiyoruz. Suriye ordusunu birlikte kuralım. QSD de güçlü bir ordudur, sayısı da Şam’ın gücü kadardır. Bu yüzden Savunma Bakanlığı bünyesinde Suriye için yeni bir ordu kurmak istiyoruz ve QSD’nin önemli bir rolü olmalı. Elbette zorlukları var. Suriye, Uluslararası IŞİD Karşıtı Koalisyona dahil olmuş durumda. Bu da Şam’daki güçlerin bazı yükümlülüklerinin olması demektir. Bu yüzden değişmek zorundalar. Suriye’nin uluslararası toplumun parçası olması için bu gerekiyor. Suriye’de bir ulusal birliğin sağlanması ve QSD’nin Savunma Bakanlığı ile çalışabilmesi için de değişime mecburlar” yanıtını verdi.
“YPJ İÇİN ÖZERK BİR YAPI ÖNERDİK”
Binlerce kadın savaşçıdan oluşan YPJ’nin Suriye ordusuna nasıl yer alabileceği hakkında ise Ebdî şunları söyledi: “Kuzey ve Doğu Suriye’de, DSG içinde kadın ordulaşması herkes için bir örnek oldu. DAİŞ’e karşı savaşta daha fazla ön plana çıktı. Sadece askeri değil, siyasi, toplumsal ve başka pek çok alanda da etkisi var. Bu yüzden önemli bir konu. Askeri ve siyasi açıdan kadın kazanımları şimdiki Suriye’de korunmalı. Suriye Savunma Bakanlığı’na YPJ konusundaki önerimiz, özgün bir tümen olarak Suriye ordusu içinde özerk şekilde örgütlenmeli ve öyle çalışabilmeli. Yani Suriye ordusu içinde özerkliğini koruyabilmeli.”
Ebdî, bu önerilerini kabul görmemesi durumunda entegrasyonun zor olacağını belirterek, “Eğer bu kabul edilmezse QSD’nin Savunma Bakanlığı’na entegrasyonu zor olur. Kadın konusu bizim için kırmızı çizgidir. Yerine gelmeli” diye yanıt verdi.
TEDMUR SALDIRISI: ORTAK GÜÇ ÖNERDİK
Geçen hafta Suriye’nin Tedmur bölgesinde ABD askerlerine yönelik gerçekleşen saldırı hakkında da konuşan Ebdî, duyduğu üzüntüyü dile getirerek, hayatını kaybeden Amerikan askerlerinin QSD ile birlikte Kuzey ve Doğu Suriye’de görev yaptığını hatırlattı.Söz konusu saldırının DAİŞ hâlâ varlığını sürdürdüğüne ve özellikle Fırat’ın batısında yeniden örgütlenmeye çalıştığını gösterdiğine dikkat çeken Ebdî, QSD’nin yaklaşık 10 yıldır uluslararası koalisyonla birlikte çalıştığını söyledi. Rakka ile Deyrezor’daki ağır çatışmalara rağmen benzer bir olayın yaşanmadığını, bunun da güçlü bir koordinasyonun sonucu olduğunu kaydetti.
Ebdî, DAİŞ’in Suriye’de oluşan yeni durumdan faydalanarak özellikle büyük kentlerde ve Fırat’ın batısında örgütlendiğine, yeni koşulların da buna zemin sunduğuna dikkat çekerek, DAİŞ’e karşı ortak güç önerisini dile getirdi. QSD, Şam yönetimi ve uluslararası koalisyonun koordinasyonunda IŞİD’e karşı ortak bir askeri güç kurulmasını önerdiklerini belirten Ebdî, bunun aynı zamanda ABD tarafından da önerildiğini kaydetti. Ebdî, Tedmur saldırısının bu önerinin ne kadar gerekli ve zorunlu olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı.
“EFRÎN İÇİN PLANIMIZ VAR”
Mazlum Ebdî, Efrîn, Girê Spî, Serêkaniyê bölgelerinden göçertilmiş kişilerin durumu hakkında bilgi vererek, 10 Mart Mutabakatı’nda yer alan “tüm yerinden edilenlerin bölgelerine dönmesi” maddesini hatırlattı. Ebdî, Serêkaniyê, Girê Spî ve Efrîn’de, Türkiye’nin fiili hakimiyetinin sürdüğünü, Şam yönetiminin ise bu bölgelerde yalnızca sınırlı güvenlik varlığına sahip olduğunu ifade etti. Yerinden edilenlerin dönüşüne ilişkin karar alındığını belirten Ebdî, Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî halkının geri dönüşü için özel bir plan hazırladıklarını, bunun Türkiye’nin onayı ve Şam yönetimi ile uluslararası güçlerin işbirliğini gerektirdiğini söyledi. Ebdî, halkının kente kademeli ve düzenli şekilde dönmesini umut ettiklerini dile getirdi.
HOL KAMPI VE DAİŞLİLERİN AKIBETİ
Hol Kampı’na tutulan DAİŞ’lilerin yarısının dosyalarının çözüldüğünü belirten Ebdî, bazı kişilerin Fırat’ın batısındaki bölgelerine döndüğünü, kalanlar için Şam yönetimiyle birlikte çalışıldığını ve Irak’la koordinasyonun devam ettiğini belirtti. Avrupalı, Afrikalı ve Asyalı yabancılar ile binlerce tutuklu DAİŞ’linin durumunun ise ilgili ülkelerin hazır olmaması nedeniyle uzun zaman alacağını söyledi.
“2026 BİZİM İÇİN YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLACAK”
Ebdî, yeni yıl mesajında 10 Mart Mutabakatı çerçevesinde son günlerde konuşulan QSD’nin durumunun ne olacağına dair tartışmalara dikkat çekerek, “2026 bizim için yeni bir başlangıç olacak, çabalarımız var, onları gerçekleştireceğiz. Bu yıl önemli başarılara imza atacağız” dedi.
MA