Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, dondurulmuş Rus varlıklarının Ukrayna’ya tazminat kredisi sağlama çabasının “gittikçe zorlaştığını” ifade ederek, bu haftanın Ukrayna’nın finansmanı açısından kritik bir dönem olacağını dile getirdi. Kallas, Brüksel’de yapılacak AB Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bakanlarla birlikte, AB’nin Ukrayna’ya verdiği destek ve Rusya’nın “gölge filosuna” yönelik yeni yaptırım önerileri üzerinde görüşeceklerini belirten Kallas, bu haftanın finansman konusunun önemine vurgu yaptı.
Kallas, muhtemel bir barış anlaşması çerçevesinde Ukrayna’ya sunulması planlanan güvenlik garantilerinin “gerçek birlikler ve kabiliyetler” içermesi gerektiğini, bu garantilerin “kağıt üzerinde kalacak sözler” olamayacağını ifade etti. Rusya’nın Donbas bölgesini ele geçirme hedefinin, sonrasında Ukrayna’nın tamamına göz dikmek olduğunu savunan Kallas, “Donbas’ı ele geçirirse, kale düşmüş demektir ve o zaman kesinlikle tüm Ukrayna’yı ele geçirmeye devam ederler” dedi.
Kallas, AB Konseyi Başkanı Antonio Costa’nın, bu haftaki AB Liderler Zirvesi’nden Ukrayna’ya ilişkin finansman konusunda bir karar almadan ayrılmayacağına dair açıklamasını hatırlatarak, dondurulmuş Rus varlıklarının kullanılmasıyla Ukrayna’ya tazminat kredisi sağlama planının “en güvenilir” seçenek olduğunu ancak süreçlerin “gittikçe zorlaştığını” kaydetti. Ayrıca, bu konuda Belçika’nın desteğinin önemine dikkat çekerek, “Demek istediğim, Avrupa’daki bazı ülkeler Rusya’nın tehditlerine diğerlerinden daha alışkındır ve bunların sadece tehdit olduğunu belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Kalıcı bir barış hedeflediklerini, bunun sağlanması için “saldırgana” asla taviz verilmemesi gerektiğini belirten Kallas, “Saldırganlık ödüllendirilirse, daha fazlasını göreceğiz ve bunun tarihi örneklerini biliyoruz ki bu son derece önemlidir.” dedi. Ukrayna’da yaşanan ihlallerin de hesap sorulması gerektiğini vurguladı.
Kallas, Suriye ile etkileşimi artırmak amacıyla belge hazırlandığını da aktararak, “Suriye’deki sürecin yanlış yöne gitmemesi bizim çıkarımıza” ifadelerini kullandı. Kurumların güçlendirilmesi, kapsayıcılık ve destek sağlama yollarını ele alacaklarını belirtti. Ayrıca, Lübnan’daki gelişmelerin de gündeme geleceğini ve oradaki zorlukların farkında olduklarını kaydederek, “Lübnan Silahlı Kuvvetlerine yardım ediyoruz ama Hizbullah’ın silahsızlandırılması için atılacak adımların kendileri tarafından atılması gerekiyor” şeklinde değerlendirmede bulundu.