Kuraklığa yönelik endişeler artıyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) Ekim ayı için hazırladığı Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) haritası yayınlandı.
KURAKLIK KOŞULLARI DİKKAT ÇEKİYOR
Rapora göre, 2025 yılının ağustos-ekim döneminde Türkiye’nin batı ve kuzey bölgelerinde nemli ya da normale yakın yağış koşulları gözlemlenirken; güney ve güneydoğuda ise kuraklık seviyesinin oldukça yüksek olduğu kaydediliyor. Kadıoğlu, SPI periyotlarının her birinin kuraklığın farklı yönlerini ortaya çıkardığını ve orta ile uzun vadeli etkilerin belirgin şekilde ayrıldığını ifade etti.
KURAKLIK DÖNGÜSÜ FELAKET SEVİYESİNDE
Türkiye’nin çeşitli illerinde farklı kuraklık koşulları yaşandığına dikkat çeken Kadıoğlu, “İstanbul kısa vadede nemli bir tabloya sahip olsa da uzun vadede şiddetli kuraklığa doğru ilerliyor. Ankara’da ise durum daha çarpıcı; kent üç aylık ölçekte normal görünse de 24 aylık eşik itibarıyla çok şiddetli kurak sınıfına ulaşıyor. İzmir ve Bursa gibi batı illerinde ise nemli koşullar giderek orta ve şiddetli kuraklığa dönüşüyor. Akdeniz kuşağında Adana ve Antalya’da kuraklık döngüsü olağanüstü seviyelere kadar çıkıyor.” sözlerine yer verdi.
KONYA VE GÜNEYDOĞU KURAKLIKTAN ETKİLENİYOR
Kadıoğlu, İç Anadolu’da Konya ve Kayseri’nin tüm periyotlarda istikrarlı bir biçimde kuraklık seviyesinde artış olduğunu ve bu alanların çok şiddetli kurak sınıfına ulaştığını belirtti. Güneydoğu Anadolu’da ise Gaziantep ve Diyarbakır’ın neredeyse tüm zamansal dilimlerinde şiddetli ve olağanüstü kurak bandında yer aldığını, bu bölgelerin uzun süreli su stresinin en yoğun hissedildiği yerler arasında olduğunu vurgulamayı ihmal etmedi. Buna karşılık, Karadeniz Bölgesi’nde durumun daha karmaşık olduğunu ifade eden Kadıoğlu, “Samsun ve Trabzon’un kısa vadede nemli görünen koşulları, uzun vadede hafif kuraklığa dönerken, Erzurum’da nemli eğilimin kaybolduğunu ve bölgenin orta kurak sınıfına doğru gerilediğini” aktardı.
Kadıoğlu, SPI haritalarının Türkiye’de kuraklığın zaman içerisindeki evrimini net bir şekilde gösterdiğini belirterek, “Üç aylık dönemde batı ve kuzeyde yağışlarla oluşan nemli koşullara rağmen güney ve iç kesimlerde kuraklık devam ediyor. Orta Anadolu ve güneyde altı aylık süreçte kuraklık belirgin bir şekilde kötüleşiyor; Konya’dan Afyon’a kadar geniş bir bölgede şiddetli kuraklık hâkim.” şeklinde konuştu. Haritaların 9 aylık değerlendirmesinde tarım ve su yönetimi açısından kritik bir eşik oluştuğuna dikkat çeken Kadıoğlu, özellikle merkezi ve güney bölgelerde rezerv seviyelerinde düşüşler gözlemlendiğini, buna karşın Doğu Karadeniz’de olağanüstü nemliliğin sürdüğünü bildirdi.
UZUN SÜRELİ SU BASKISI BELLİ OLUYOR
Kadıoğlu, şu bilgileri paylaştı: “12 aylık haritada kısa vadeli etkiler kalıcı bir yapıya dönüşüyor; İç Anadolu’nun büyük bölümü ile Ege ve Akdeniz’in önemli bir kısmında olağanüstü kuraklık sınıfı baskın hale geliyor. 24 aylık tabloda Türkiye’nin uzun süreli su baskısı belirginleşiyor. Ankara’nın batısından Eskişehir’e ve İç Ege’ye kadar olan geniş kuşakta olağanüstü kuraklık çemberinin kalıcı hale geldiği; Güneydoğu Anadolu’da ise şiddetli kuraklığın kronikleştiği gözlemleniyor. Türkiye genelinde iklim değişikliğine bağlı kuraklıkların daha sık ve yoğun yaşandığına vurgu yapan Kadıoğlu, “Türkiye’nin güney ve merkezi bölgeleri ciddi kuraklık baskısı altında. Kuzey ve doğuda tablo daha iyi ancak uzun vadeli kuraklık haritaları kronikleşen bir su sorununa işaret ediyor. Su yönetimi stratejilerinin güçlendirilmesi, kuraklıkla mücadelenin kritik önemi taşıyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.