Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yaptığı açıklamada nükleer enerjili Burevestnik seyir füzesinin son test aşamasının başarıyla tamamlandığını duyurdu. Uzmanlar, uzun menzilli bu füzenin yere yakın alçak irtifada uçma yeteneği sayesinde Batı’nın hava savunma sistemlerini aşmayı hedeflediğini ifade ediyor, fakat stratejik etkisinin sınırlı kalmasının muhtemel olduğunu belirtiyor.
BUREVESTNİK’İN ÖZELLİKLERİ NELER?
Putin, Burevestnik’in geliştirilmesini ilk kez 2018 yılında açıklamıştı. Pazar günü başarılı testin tamamlandığını belirtti. Klasik kimyasal yakıtla çalışan füzelerin aksine, Burevestnik nükleer reaktörle çalışıyor. Uzman Amaury Dufay, reaktörün çevresindeki havayı ısıtarak yüksek hızda dışarı attığını ve bu sayede itme kuvveti elde ettiğini aktarıyor. Dufay, bu yöntemle daha uzun uçuş süresi ve menzil kazanıldığını, “Bir araba motorunun 100 kilometrede çok daha az yakıt tüketmesi gibi düşünebilirsiniz” şeklinde açıklıyor. Son testte, füze 15 saat boyunca uçarak 14 bin kilometre mesafe kat etti; bu da onun kolaylıkla ABD’ye ulaşabileceği anlamına geliyor. Dufay, hedefin uzun süre alçaktan (15 ile 200 metre arasında) uçarak tespiti zorlaştırmak olduğunu ifade ediyor ve “Rusya’dan havalanıp Latin Amerika üzerinden dolanarak ABD’nin güneyinden, savunması daha zayıf olabilecek bir bölgeden Kuzey Amerika’ya ulaşabilir” diyor.
FÜZENİN AMACININ NE OLDUĞU AÇIKLANIYOR
Rus analist Dimitri Stefanoviç, füzenin amacının ABD Başkanı Donald Trump’ın planladığı “Altın Kubbe” füze savunma sistemini aşarak hava savunma ağlarını geçmek olduğunu belirtiyor. Fayet, Burevestnik’in klasik füzelerle birlikte kullanılabileceğini, “Manevra kabiliyeti ve sınırsız menzili sayesinde, daha geleneksel füzelerle yapılan saldırılardan önce düşmanın füze savunmasını yıpratmak ve zayıflatmak için kullanılabilir” şeklinde ifade ediyor.
STRATEJİK ETKİSİ SINIRLI OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR
Putin, füzenin hizmete alınabilmesi için gerekli altyapının hazırlanması talimatını verse de, uzmanlar Burevestnik’in mevcut stratejik etkisinin sınırlı olduğunu vurguluyor. Fayet, “Füze henüz operasyonel değil, şimdilik ne konuşlandırma altyapısı ne de kullanım doktrini mevcut” ifadesinde bulunuyor. Ayrıca Putin’in bu hareketinin, Trump’ı nükleer silahlanma ve füze savunma konularında zayıflatmaya yönelik bir girişim olduğunu belirtiyor ve “Putin’in çıkarı, Trump’ı böyle bir ‘Altın Kubbe’ye kesinlikle ihtiyacı olduğuna ikna etmekte” diyor.
RADYOAKTİF SIZINTI İHTİMALİ
Fayet, testin radyoaktif bir sızıntıya yol açmadığını ve Norveç’in radyasyon izleme ajansının test alanında hiçbir şey tespit etmediğini belirtiyor. Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Anlaşması kapsamındaki istasyonlar da radyoaktif bir aktivite kaydetmedi. Dufay ise, bir miktar radyoaktif kirlenme olabileceğini belirtirken, “Reaktör devreye girdiği anda füzenin kendisi radyoaktiftir. Çok yakına giderseniz radyasyona maruz kalırsınız, bu da testlerin sınırlı yapılabileceği anlamına gelir. Ancak nükleer caydırıcılıkta önemli olan, testlerin kendisinden gelen mesajdır, yani güvenilirlik ve gösterilen kararlılıktır” şeklinde konuştu.