
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Merkez Yürütme Kurulu, Suriye Geçiş Hükümeti’ne bağlı güçlerin Halep’in Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê mahallelerine dönük son saldırılarına dair yazılı açıklama yaptı. “HTŞ, Suriye’nin demokratik geleceği için ciddi bir tehdittir!” başlıklı açıklamada “HTŞ çetelerinin Halep’in Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê mahallelerine dönük son saldırıları Suriye’nin özgür ve demokratik geleceğini doğrudan hedef almakta; aynı zamanda uluslararası toplum ve demokratik kamuoyunun da hâlâ kapsamlı bir çözüm arayışından uzak olduğunu gözler önüne sermektedir” denildi.
Demokratik çözüm adına yürütülen tüm girişim ve çabalara rağmen, Colani yönetiminin bu saldırılarla bölgeyi kaos ve karanlığa sürüklemenin planlarını yaptığının belirtildiği açıklamada, “HTŞ’nin saldırıları yalnızca Kürtlere değil; Alevi, Dürzi, Süryani, Arap gibi halklara ve inanç topluluklarına da gözdağı vermeyi amaçlayan, toplumsal bir yok etme planının parçasıdır. Çeteler ve arkasındaki güçlerin asıl amacı Suriye’de tekçi, gerici, mezhepçi, cinsiyetçi ve ırkçı bir anlayışı hâkim kılmaktır” ifadelerine yer verildi.
‘ÇAĞDIŞI EMELLERE ULAŞAMAYACAKLAR’
Açıklamanın devamında şunlara yer verildi: “Otoriter ve antidemokratik Esad rejiminin nasıl yıkıldığı ortadayken, Demokratik Suriye’ye geçişi engellemeye çalışan Colani yönetiminin benzer yöntemi kullanıp farklı sonuç alması bir hayaldir. Şam hükümeti ve ona yol gösteren zihniyet iyi bilmelidir ki halkların ortak mücadelesi karşısında çağ dışı emellerine ulaşamayacaklar. Suriye’de istikrar ve güvenliğin sağlanmasının ilk koşulu olarak eşit yurttaşlığın inşa edilmesi gerektiğini vurgulamak isteriz. Adem-i merkeziyetçilik ilkesini benimsemiş, katılımcı ve çoğulcu demokrasiye sahip bir Suriye, geleceğe daha güvenle bakacaktır.
Rojava’da inşa edilen demokratik sistem, etnik ve kültürel farklılıkları tehdit değil, zenginlik olarak gören; kadın özgürlüğü, yerel demokrasi ve eşit temsil esasına dayanan bir modeldir. Bugün bu sistem, yalnızca Suriye için değil, tüm Ortadoğu için gerçek bir umut kaynağıdır.
ULUSLARARASI KURUMLARA ÇAĞRI
Suriye’de demokratik birliği savunduğunu iddia eden ve bu gerekçeyle Colani yönetimini meşru kılma çabası içinde olan tüm kesimlerin HTŞ gerçekliğini açıkça görmesi ve bu tehdide karşı net bir duruş sergilemesi zorunludur. Aksi halde demokratikleşme ve çözüm çabaları sonuç vermeyecektir.
HTŞ, tıpkı DAİŞ ve ÖSO gibi paramiliter bir çete örgütü olmanın ötesinde, Suriye halklarının ortak geleceği önünde ciddi bir engeldir. Bu tehdide karşı halkların ortak iradesini, dayanışmasını ve barış arayışını savunmak herkesin görevidir. HTŞ’nin saldırıları, yalnızca bir savaş suçu değil; insanlığa karşı işlenen organize bir suç olarak değerlendirilmelidir. Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli adımlar atılmalı; bölge halklarının iradesine, demokratik siyasete ve birlikte yaşama umuduna sahip çıkılmalıdır.”
MA