
Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde 250 kadın, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle “Umutla özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla Amed’den Ankara’ya doğru başlattığı yürüyüş devam ediyor. Yürüyüşçüler, eylemin 6’ncı gününde saat 17.00’da Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nin önünde olacak ve bir açıklama gerçekleştirilecek. Ardından 7 Ekim’de ise gününde saat 10.00’da Meclis Parkı Çankaya Kapısı yanında açıklama yapıp, TJA’nın sürece dair hazırlamış olduğu dosyayı Meclis’e iletecek.
Bütün kadınlara 6-7 Ekim için çağrıda bulunan TJA’lı Çağlar Demirel, yürüyüşe kadınların, farklı toplumsal kesimlerin yanı sıra sivil toplum örgütlerinin katılımının büyük önem taşıdığını belirterek, “Sincan Cezaevi, siyasi tutsakların hukuksuz bir şekilde tutulduğu bir yer olarak bu yürüyüşün en önemli duraklarından biri olacak” dedi.
‘KADINLAR SÜRECİN TAŞIYICI GÜCÜDÜR’
Kadınların sürecin taşıyıcı gücü olduğunu söyleyen Çağlar Demirel, sürecin bir yıllık periyodunu da anlatarak, “Sayın Öcalan, 27 Şubat deklarasyonunda net mesajlar vermiş, silahların susacağı ve yakılacağı bir barış ortamının inşa edilebileceğini belirtmişti. Ancak süreçte atılan adımların yeterliliği ve Meclis’in rolü tartışmalıdır. Bu nedenle biz TJA ve Kadın Hareketi olarak, Meclis’in görevini yerine getirmesi gerektiğini vurgulayan bir dosya hazırladık. Barış sürecinin ilerlemesi için Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması gerekmektedir. Kadınlar, demokratikleşme ve toplumsal barış sürecinin öncüsü olmaya devam ediyor. 1-7 Ekim arasında yapılan bu yürüyüşte de kadınlar, bu sürecin taşıyıcı gücü olduklarını bir kez daha ortaya koydular” diye kaydetti.
‘ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ HEPİMİZİN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR’
Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlük mücadelesine verdiği öneme değinen Çağlar Demirel, “Sayın Öcalan yıllardır kadınların özgürlük mücadelesini, eşitlik ve özgür bir toplumun temeli olarak savunuyor onun kadın özgürlük ideolojisi bizlere yol göstermektedir. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü bütün toplumun özgürlüğüdür. Bugün İmralı’daki mutlak tecrit, sadece Sayın Öcalan’ın değil, kadınların ve halkların özgürlüğüne yöneliktir. Bu yürüyüş, barışın ve demokratik toplumun hayat bulabileceğini göstermek açısından büyük önem taşıyor” diye konuştu.
SİNCAN CEZAEVİ ÖNÜNE ÇAĞRI
Kadınlara çağrıda bulunan Çağlar Demirel, tüm kadınların, farklı toplumsal kesimlerin ve barıştan yana olanların yürüyüşe katılımının önemine işaret ederek, “Ankara’dan bu yürüyüşü selamlıyor ve 6 Ekim’de Sincan Cezaevi önünde buluşmaya çağırıyoruz. Amed’den gelecek kadınlarla birlikte coşkulu bir karşılamayla ortak bir açıklama yapılacak. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi, siyasi tutsakların hukuksuz bir şekilde tutulduğu bir yer olarak bu yürüyüşün en önemli duraklarından biri olacak. Yürüyüş boyunca cezaevlerinden gelen mesajlar ve kadınların barış çağrıları toplumla paylaşılmaya devam edecek. Kadınlar ayrıca kayyum politikalarıyla gasp edilen iradenin de bu süreçte gündeme taşınacağını belirtiyor. Haksız ve hukuksuz şekilde hapishanelerde tutulan siyasi tutsakların özgürlüğü, bu yürüyüşün temel taleplerinden biridir” ifadesinde bulundu.
MA