
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), tahliye imkânı olmaksızın bir kişinin ömür boyu cezaevinde tutulmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) işkence ve kötü muamele yasağına aykırı olduğuna karar verdi. Bu kapsamda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “umut hakkının” ihlal edildiğine hükmedildi.
AİHM, 2014’te verdiği kararda Türkiye’den ömür boyu hapis cezasında düzenleme yapmasını istedi. Ancak aradan geçen 11 yıla rağmen Türkiye herhangi bir yasal düzenleme yapmadı. Türkiye’nin adım atmaması nedeniyle konu, AİHM kararlarının uygulanmasını denetleme ve yaptırım uygulama yetkisine sahip Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne taşındı.
Komite, 15-17 Eylül tarihlerinde yapılacak İnsan Hakları Toplantısı’nda Türkiye’nin sunduğu eylem planını görüşecek. Hukukçular, planın sorunu çözmediğini, bu nedenle Komite’nin Türkiye’ye dair bir ara karar alması gerektiğini ifade ediyor.
‘ÖN ŞART OLMADAN UMUT HAKKI UYGULANMALI’
“Umut hakkı”, Türkiye’nin tutumu ve Komite’nin görüşmesini değerlendiren Avukat Eşber Yağmurdereli, AİHM kararlarının Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye’yi bağladığını belirtti. Yağmurdereli, Türkiye’nin bu hakkı tanıyarak düzenleme yapması gerektiğini söyledi.
TMK’nin 17’nci Maddesi’ne göre ağırlaştırılmış müebbet cezasının, kişinin ölünceye kadar hapiste kalmasını öngördüğünü belirten Yağmurdereli, “Yani belli şartlar gerçekleşse bile mahkûmun dışarı çıkabileceğine dair en küçük bir ihtimal yok” dedi.
Yağmurdereli, “Abdullah Öcalan 25 yılını doldurduğu için zaten umut hakkından yararlanması gerekiyor. Umut hakkının uygulanmaması bir insan hakkı ihlalidir. Bunun için herhangi bir ön şart aranmadan uygulanmalı ve eğer kendisi isterse serbest bırakılmalıdır” diye konuştu.
‘AİHM KARARLARI TARTIŞMASIZDIR’
Komite’nin Türkiye’ye tanıdığı sürenin 15 Eylül’de dolacağını hatırlatan Yağmurdereli, iktidarın AİHM kararlarına uymadığını vurguladı. “Komite’nin doğru bir karar vereceğine inanıyorum” diyen Yağmurdereli, kararların geçerliliğinin siyasete bağlı olmaması gerektiğini ekledi.
Yağmurdereli, umut hakkının pazarlık konusu yapılamayacak bir insan hakkı olduğunu belirterek, iktidarın Abdullah Öcalan’ın desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi.
‘TÜRKİYE YOL AYRIMINDA’
Yağmurdereli, süreci Suriye’deki gelişmelerle bağlantılı değerlendirdi:“Türkiye ya seçim görecek ya savaş görecek. Yarın seçim olursa iktidarın kaybedeceği açık. Seçime gitmeyi göze almadığı için savaşa ihtiyaç duyuyor. Bu savaş da Rojava savaşıdır. Ancak Rojava, Öcalan’ın kırmızı çizgisidir. İktidar bu adımı atarsa herkes kaybedecek.”
‘KOMİSYONUN ROLÜ KRİTİK’
Yağmurdereli, Meclis’te kurulan komisyonun hükümet politikası doğrultusunda kapalı çalıştırılmak istendiğini, ancak DEM Parti, CHP ve demokrasi güçlerinin bu oyunu bozduğunu ifade etti.
“Komisyon, umut hakkı çerçevesindeki gelişmeler için daha fazla talepte bulunabilir. Çünkü barış ve demokratik toplum meselesi Türkiye’nin en yakıcı sorunudur. Bu sorun, umut hakkının tanınmasıyla birlikte çözüme doğru ilerleyecektir” dedi.
MA / Esra Solin Dal