
Solunum yolu enfeksiyonları, kış mevsiminin gelmesiyle birlikte artmaktadır. Mikrobiyoloji uzmanı Ayşin Kılınç Toker, bu artışın beklenen yağışların olmamasıyla ilişkili olduğunu belirtmektedir. Uzman, atmosferik bileşimin değişmesinin hava koşullarıyla viral çoğalma arasında önemli bir ilişki olduğunu fark etmiştir.
Toker, hava koşullarının viral büyümeyi önemli ölçüde etkilediğini iddia etmektedir. Yağmur veya kar yağışı olmadığında bulaşıcılık artmaktadır. Uzman, virüslerin parçalanması için yağışın gerekliliğini vurgulamakta ve bu konuda detaylı bilgiler sunmaktadır.
Kış mevsimi ilerledikçe solunum yolu enfeksiyonlarında belirgin bir artış görülmektedir. Ünlü enfeksiyon hastalıkları uzmanı Toker, bu fenomenin gecikmiş yağış ve kar yarışlarından etkilenen küresel ısınmanın dalgalanma etkileriyle ilişkili olduğunu açıklamaktadır. Hava içeriğindeki değişiklik, virüslerin ömrünü uzatarak insanları enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale getirmektedir.
Acil servisler grip vakalarıyla dolup taşmaktadır. Toker, yağışsızlık durumunu artan kimyasal maddeler, tozlar, polenler ve asılı virüslerin seviyeleriyle ilişkilendirerek bulaşıcılığın artmasına katkıda bulunduğunu belirtmektedir.
Özellikle beklenen yağışların gerçekleşmediği durumlarda, Toker, havadaki bitkilerden kaynaklanan alerjenlerde bir artış, artan kimyasal varlık ve astım gibi alerjik durumlara karşı artan duyarlılık olduğunu belirtmektedir. Bu da viral enfeksiyonların şiddetini ve süresini artırmaktadır.
Kışın yetersiz yağışları, solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşıcı doğasını yoğunlaştırmaktadır. Toker, beklenen hava koşullarında çalışan bariyerlerin sistematik olarak işlememesinin solunum sisteminde zayıflık yarattığını ve vücudu enfeksiyonlara karşı duyarlı hale getirdiğini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, Toker’in uzman görüşleri, hava durumu modelleri ve viral yayılma arasındaki karmaşık ilişkiyi vurgulayarak, yağışların enfeksiyonlara karşı savunmayı güçlendirmedeki rolünün yeniden gözden geçirilmesini talep etmektedir.