
AKP tarafından Meclis’e sunulan ve Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan zeytinlikler, meralar ve orman alanlarının madencilik projelerine açılmasının önünü açan torba yasa teklifine karşı Muğla, İzmir, Manisa ve Ordu’dan Ankara’ya gelen köylüler, Meclis’in yakınında bulunan Cemal Süreyya Parkı’nda oturma eylemlerini sürdürüyor. Eylemlerinin ikinci gününde olan köylüler, yasa geri çekilene kadar alandan ayrılmayacaklarını kaydetti.
63 YAŞINDAKİ AYŞE GÜNAY 5 GÜNDÜR AYAKTA
Muğla İkizköy kırsal mahallesinden gelen 63 yaşındaki Ayşe Günay, parktaki eylemini sürdüreceğini belirterek, “Bu ağaçlar canlı. Belki kendi aralarında sohbet ediyorlar, belki kendi aralarında dertleşiyorlar. Ya olmaz, olmaz… Hiç mi merhametiniz yok? Ben 63 yaşındayım, beş gündür ayaktayım. Sağ ayağım yumurta gibi, her yeri şişti. Ne olursa olsun yasaya karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Köyümde çapayla arık yaptım. Bir ay arık yaptım, domates diktim, patlıcan diktim. Rahatım çok iyiydi. Toprak stresi alır. Sizin buralar hep stres. Bizim memleketimizde maden olduğuna inanmıyorum. Talan edeceksiniz, yaşantımıza son vereceksiniz. Gelin burada bir bomba atın, öldürün bizi. Yeter artık. Çok yorulduk. Benim çocukluğum hep fakirlikle, rezillikle geçti. Düştüm, kalktım. Her çocuğun, her insanın beslenmeye hakkı var. Bu para sadece size lazım değil. Bu ülkenin fakirini de düşünün. Herkes insan. Siz de fakirlikten geldiniz, köyden indiniz şehre. İnsan ayrımı yapılmaz. Beni tutuklayın, hiç kimseden korkum yok. Kendi anamın, atalarımın, memleketimin hakkını savunuyorum” dedi.
DAYANIŞMA TALEBİ
İkizköy Muhtarı Nejla Işık, kamu yararı adı altında topraklarının, meralarının, hayvanlarının ve zeytin ağaçlarının yağmalandığını kaydederek, “Altı yıldır biz bu zeytin yasasına tutulduk. Öğrendiğimiz günden bu yana, ‘tek bir zeytin ağacına dokunamazsınız’ dedik. Şirket köylüye kestirmeye çalıştı karşısında durduk. Şirketin karşısında durduk. Bu zeytin ağaçlarını gözümüz gibi koruduk ve bugün talan edilmek için bir yasa sunuldu. Ankara’ya 3’üncü gelişimiz. 15 gündür git gel, git gel… Her şeyimizi bıraktık geldik. Sesimiz duyulsun istiyoruz. Köylüyüz, üreticiyiz. Bu mesele sadece bizim de meselemiz değil; kişiye özel, şirketlere özel bir yasa çıkartılmaya çalışılıyor. Ve o kadar eminler ki bu yasanın çıkacağına, bir ay öncesinden bu zeytinleri taşıyacakları alanları hazırlıyorlar ve yalaklarını yapıyorlar. Zeytin taşınır denilerek halkı böyle kandırmaya çalışıyorlar. Zeytin üreticisi biziz. Zeytin çiftçisi, zeytin köylüsü biziz. Kaç yaşındaki zeytinin taşınacağı ya da zeytinin taşınıp taşınmayacağını biliyoruz. Deneyimledik, gördük. Biz yaşamı savunuyor, yaşam mücadelesi veriyoruz. Ve bu mücadelede destek ve dayanışma istiyoruz” diye belirtti.
‘ÖLÜM FERMANI’
Yasanın genel kuruldan geçmesinin bir “ölüm fermanı” olduğunu söyleyen Nejla Işık, “Bu yasa hayvanlarımızın, 40’a yakın köyümüzün ölüm fermanı demek. On binlerce zeytin ağacının talana açılması demek. Sadece İkizköy’de değil, Türkiye’nin her yerinde, her köşesinde çiftçiye, köylüye, emekçiye darbe vurulacak demek. Biz bunu istemiyoruz. Sesimizi duyurmak için buradayız” ifadelerini kullandı.
‘TALAN EDİLMEK İSTENİYOR’
İzmir’in Kınık ilçesinden toprağını savunmak için Meclis’e gelen Mehmet Aksoy, “Bu yasanın geçmemesi için burada olacağız. Bunun geçmesine hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz. Eğer yasa Meclis’ten geçerse, mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu yasa sadece Muğla’ya, İzmir’e ya da Hatay’a özel değil; 81 vilayet, yabancı ve yerli işbirlikçileriyle talan edilmek isteniyor. Bu talana karşı sonuna kadar mücadele etme eğilimindeyiz” diye belirtti.
‘MÜCADELE EDECEĞİZ’
Eyleme destek için parka gelen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili İbrahim Akın, yasaya dair köylüleri bilgilendirerek, “Eğer yasa geçerse ki AKP-MHP oylarıyla geçecek gibi görünüyor” dedi. Akın, buna karşı bütün yolları deneyeceklerini, köylülerle birlikte alanlarda direneceklerini kaydederek, “Yapılan doğaya karşı kayyum atamaktır. İklim yasası dün onaylandı. Bugün görüşmekte olduğumuz yasa ise maden, enerji ve zeytin yasasını kapsıyor ve torba yasa olarak geçiyor. Bu yasa, bütün olarak değerlendirildiğinde nasıl ki belediyelere kayyum atanıyorsa, buraya da doğaya da kayyum atanmak isteniyor” dedi.
‘ANAYASAYA AYKIRI’
İbrahim Akın, yasanın geçmesiyle birlikte yetkinin tamamen Cumhurbaşkanlığına bırakılacağını ve bunun da anayasaya aykırı olduğunu belirterek, “Özellikle Kürdistan coğrafyasında meraların işgal edilmek istendiğini görüyoruz. Bu da enerji politikalarıyla bağlantılı. Güneş tarlaları kurmak istiyorlar. Bu alanlar, hayvanların beslendiği, insanların doğal yaşamlarını sürdürdüğü meralar. Bunlara el koymak istiyorlar. Bu yasa geçerse, biz ‘Toprağımıza Sahip Çıkıyoruz’ kampanyası çerçevesinde 81 ilde mücadeleyi büyüteceğiz” dedi.
MA / Melik Varol