
Kadın Zamanı Derneği, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri ve cezasızlık politikalarına karşı Şişli’de bulunan Pangaltı Metro Çıkışında bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Em li hember kuştina jinan û tundiya mêran jiyana azad diparêzin” pankartının açıldığı eylemde “Jin jiyan azadî”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Yaşasın kadın mücadelesi” yazılı dövizler taşındı. Sık sık “Jin jiyan azadî” , “Kadın cinayetleri politiktir” sloganlarının atıldığı eylemde basın metninin Türkçesini Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, Kürtçesini ise dernek üyesi Newroz Ünverdi okudu.
Türkiye’de yıllardır sürdürülen kadın düşmanı politikaların her gün kadınların yaşamına mal olduğunu ifade eden Dilek Başalan, “Yalnızca 2024 yılında 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli kadın ölümü kayda geçti. Her bir kadın cinayetinin arkasında; cezasızlık politikaları, iyi hal indirimleri ve erkek egemen söylem ve uygulamaların yarattığı sistematik şiddet var, biliyoruz. Bizler her gün yaşam hakkımız elimizden alınmasın diye mücadele verirken, haklarımızı korumakla yükümlü olanlar bu hakkı uyguladıkları politikalarla ortadan kaldırmakta. Evde, sokakta, iş yerlerinde ve kollukta şiddete maruz kalan biz kadınlar; bugün de Pınar Gültekin, Firdevs Babat, Gülistan Doku, Rojin Kabaiş, Fatma Altınmakas, Şule Çet ve Bahar Aksu gibi katledilen, kaybettirilen bütün kadın arkadaşlarımız için sokaklardayız. Bir kadının daha katledildiğine tanık olmamak, bir kadın daha şiddete uğramasın diye birleşiyor, birlikte haykırıyoruz” diye konuştu.
CEZASIZLIK POLİTİKALARINA VURGU
Cezasızlık politikaları ile şiddet faili erkeklerin korunduğuna dikkati çeken Dilek Başalan, “Diyarbakır’da Seda Eker’in yaşadığı örnekte olduğu gibi; şiddet failini, boşanma aşamasındaki kadının yaşadığı eve hapseden mahkeme kararı, cezasızlık düzeninin geldiği vahim noktayı açıkça göstermektedir. Yargı organları, şiddeti engellemek yerine faile cesaret verecek kararlar almakta, kadınları faille aynı mekânda yaşamaya zorlamaktadır. Bu kararlar, kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin doğrudan sorumlusudur. Bizler bir kez daha yineliyoruz: Kadın cinayetleri politiktir! Ve biz buna karşı susmayacağız. Bizleri bunlara tanık ederek korkup sineceğimizi sanan sizlere, korkmadığımızı ve mücadele etmekten geri durmayacağımızı söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ŞİDDETSİZ VE ÖZGÜR YAŞAM İÇİN MÜCADELE’
İktidarın 2025’i “Aile Yılı” ilan ederek kadınları aile içine ve şiddete mahkum etmek istediğine vurgu yapan Dilek Başalan, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün kadın cinayetlerinin önlenememesi, şiddet faillerinin ellerini kollarını sallayarak karakollardan çıkması ve her gün en az bir kadının katledilmesi; yürütülen bu erkek-devlet politikalarının sonucudur. Kolluk kuvvetlerinin, yargının ve hükümetin ortaklaştırdığı bu düzene karşı biz kadınlar yaşamlarımızı savunmaktan, mücadele etmekten geri durmayacağız. Biz kadınlar; korkmadan, itaat etmeden; erkek şiddetine, özel savaş politikalarına ve ayrımcı yargı kararlarına karşı ses çıkarmaya devam edeceğiz. Bir kişi daha eksilmemek için, her bir kadının yaşam hakkı için, şiddetsiz ve özgür bir yaşam için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Basın açıklamasının ardından katledilen kadınlar için oturma eylemine geçildi. Sonrasında eylem sloganlarla sona erdi.
MA