
DEM Parti Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, Habertürk’te katıldığı canlı yayında çözüm sürecine ve Abdullah Öcalan’ın son dönemdeki görüşlerine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Önder, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de yaptığı açıklamanın ardından kendisiyle gerçekleştirdiği telefon görüşmesini ayrıntılı bir şekilde anlattı.
BAHÇELİ’YLE TELEFON GÖRÜŞMESİ: “BARIŞI GÖRELİM, ONDAN SONRA ALLAH EMANETİNİ ALSIN”
Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Önder, Bahçeli ile yaptığı telefon konuşmasını aktarırken, görüşmenin karşılıklı iyi niyet çerçevesinde geçtiğini söyledi. Bahçeli’nin kendisini arayarak sağlığını sorduğunu belirten Önder, “Ben de onun sağlığını sordum. Ona ‘Barışı görelim, ondan sonra Allah emanetini alsın’ dedim. O da ‘Olur mu efendim, daha barış halayı çekeceğiz, kendinize kondurmayın’ dedi” ifadelerini kullandı.
Önder, Bahçeli’ye “Çiviyi arşı alaya çaktınız, henüz değerlendirmeye boyumuz yetmiyor” dediğini ve görüşmenin ardından Ahmet Türk ile birlikte Bahçeli’yi ziyaret ettiklerini dile getirdi. Bu ziyaretin samimi bir ortamda gerçekleştiğini vurgulayan Önder, iki farklı siyasi çizgideki insanların da ortak bir zeminde buluşabildiğini ifade etti.
“ÖCALAN’IN HİÇBİR TALEBİ YOK, SADECE YAPILMASI GEREKENLER VAR”
Önder, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılma talebi olup olmadığı yönündeki soruya ise net bir yanıt verdi: “Öcalan’ın hiçbir talebi yok. Şerefim üzerine söylüyorum, bu sürecin hiçbir şartı yok. Yalnızca yapılması gerekenler var ama bunlar da bir şart olarak görülmemeli.” Önder, Öcalan ile yapılan son görüşmenin detaylarına da değindi. 2012-2015 yılları arasında yürütülen çözüm sürecinde Öcalan’la sık sık bir araya geldiklerini belirten Önder, yıllar sonra gerçekleşen bu görüşmede Öcalan’ın alışılmışın aksine süreci dinlemek yerine sadece kendisinin konuşmak istediğini söylediğini aktardı. “Normalde önce biz dışarıdaki gelişmeleri anlatır, sonra kendisi konuşurdu. Ancak bu kez ‘Zamanımızı verimli kullanmalıyız, merak ettiğim şeyler var, sadece ben konuşayım, siz daha sonra anlatırsınız’ dedi.”
Önder, görüşmede Öcalan’ın yalnızca tarihsel ve sosyolojik bir perspektiften süreçle ilgili değerlendirmeler yaptığını belirtti. “Tarihsel olarak bunun neden gerekli olduğunu, hangi toplumsal dinamiklere yaslandığını gerekçelendirerek sundu” dedi.
“SÜREÇ YOK, AMA BİR İLİŞKİ VAR”
Önder, sürecin resmen başlamadığına dikkat çekerek, “Bir sürecin başlaması için tarafların resmi bir irade beyanında bulunması gerekir. Şu anda böyle bir durum yok. Ancak devletin ilgili birimleri ve Öcalan arasında belirli bir iletişim hattı var” ifadelerini kullandı.
Sürecin detaylarına dair birçok spekülasyonun yapıldığını belirten Önder, perde arkasında gizli bir pazarlık olmadığını vurguladı. “Bizim içinde bulunduğumuz hiçbir süreçte örtülü, gizli, pazarlıklı bir durum söz konusu olamaz. Bu konuda sorumluluk duygusuyla hareket ediyoruz. Konu bir halkın geleceğiyse, biz bunu aleni ve şeffaf bir şekilde tartışmalıyız” dedi.
BAHÇELİ’NİN ÇIKIŞI VE ÖCALAN’IN DEĞERLENDİRMESİ
Önder, Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklamanın ardından Öcalan’ın bu çıkışı nasıl değerlendirdiğini de aktardı. Önder’e göre Öcalan, Bahçeli’nin sözlerini dikkatle analiz etti ve “Ciddi bir insandır, ne kastettiğini anlamaya çalıştım. Sonunda çözdüm. O, sorumluluk sahibi ve vicdanlı biri, ben de buna yüksek kıymet biçtim” dedi. Önder, sürecin ilerleyebilmesi için tüm tarafların ortak bir irade beyanında bulunduğunu belirterek, “PKK, Öcalan, hükümet ve uluslararası aktörler bu konuda bir tavır aldı. Bundan sonra sürecin ilerlemesi için teknik ve hukuki adımlar atılmalı” dedi.
Önder, Bahçeli’nin Öcalan’ın Meclis’te konuşmasını önermesi hakkında da şunları söyledi:“Öcalan, Bahçeli’nin sözleri üzerine ‘Beni Meclis’e getirmeyin, onun işini zorlaştırmayalım. Ben buradan konuşurum, Meclis’te siz varsınız’ dedi. Yani burada herhangi bir talep ya da özel bir istek söz konusu değil.”
“BU İŞİN ŞARTI YOK, AMA GEREKLİLİKLERİ VAR”
Önder, sürecin herhangi bir ön koşula bağlı olmadığını ancak belirli siyasi ve hukuki gerekliliklerin olduğunu vurguladı. “Bu işin hiçbir şartı yok ama gereklilikleri var. İlk aşama başarıyla tamamlandı. Şu anda önemli olan, sürecin sağlam bir zeminde ilerlemesi için gerekli olan altyapıyı oluşturmak. Bundan sonrası, sürecin teknik ve hukuki çerçevesinin belirlenmesiyle ilgili” dedi.
Önder, barış sürecinin ilerleyebilmesi için toplumun tüm kesimlerinin sürece dahil olması gerektiğini belirterek, “Bu meselede herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Barış, ancak ortak irade ile mümkündür” ifadelerini kullandı.
Son olarak, süreçle ilgili yanlış bilgilendirmelere karşı uyarıda bulunan Önder, “Bir halkın geleceği üzerinden kolaycı tezler üretmek doğru değil. Bu konuda herkesin daha dikkatli olması gerekiyor” dedi.
HABER MERKEZİ