
TUTUKLAMA TALEBİYLE SEVK EDİLDİ
Ekol TV’den Dilek Yaman Demir’in haberine göre; ID danışmanlık şirketinin sahibi menajer Ayşe Barım, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme yardım etme” suçlamasıyla Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne tutuklama talebiyle sevk edildi.
Aylık Gelirinin 300 Bin TL OLDUĞUNU BELİRTTİ
Barım, aylık gelirinin 300 bin TL olduğunu ifade ederek “Gezi Parkı eylemlerinin başlarında bu konuyla ilgili beni kimse aramadı. Kimse benden birlik kurmak adına finans ya da ismimle destek olmak adına bir talepte bulunmadı” dedi. Eylemlerin başlangıç döneminde, Muhteşem Yüzyıl dizisinde birlikte çalıştığı bazı oyunculardan birinin kendisini arayarak eyleme katılacaklarını söylediğini belirten Barım, “Ben de hemen gideceğimi söyledim” diye ekledi.
BİR VEYA İKİ KEZ EYLEME KATILDI
Barım, parkın karşısındaki boş bir alanda oyuncuların toplandığını ve onlara eşlik etmek için 1 ya da 2 defa eyleme katıldığını ifade ederek, “Sanatçıların şiir okuduğu süreçte izleyici olarak bulundum. İkinci kez gittiğimde sanatçılarla beraberdim” şeklinde konuştu.
SANATÇILARA TALİMAT VERDİĞİ İDDİASINI YALANLADI
Barım, sanatçılara meydanda beyanat vermesi için herhangi bir yönlendirmede bulunmadığını öne sürerek, “Bahse konu sanatçılara benim talimat vermem söz konusu değildir. Görüntülerde yer alan Halit Ergenç’in yanındaki benim orada telefonla kiminle görüştüğümü hatırlamıyorum. Arkadaşıma nerede olduğumuzu söylüyorumdur” dedi.
MEHMET ALİ ALABORA İLE OLAN GÖRÜŞMELERİNİ ANLATTI
Eylem öncesinde Mehmet Ali Alabora ile hiçbir iletişimleri olmadığını vurgulayan Barım, eylem sürecinde iletişim kurma sebeplerini ise, “Alabora oyuncular sendikası başkanı olduğu için oyuncularla temas halindeydi. Tapeler bana aittir. Alabora sosyal medyada zor duruma düşmüştü ve hedef haline geldiğini hatırlıyorum” şeklinde açıkladı.
BİLDİRİNİN KİM TARAFINDAN YAZILDIĞINI BİLMİYORUM
Yapılan bildirinin sorulması üzerine Barım, “Alabora sendika başkanıydı, oyuncularımı korumakla yükümlüydüm. Bildirinin içeriğini hatırlamıyorum. Benim fikrim bildirinin yayınlanmaması yönündedir. Kim tarafından yazıldığını bilmiyorum. Anladığım kadarıyla bildiri Çiğdem Mater tarafından gönderildi” açıklamasını yaptı. Ayrıca, 14 kez görüştükleri iddiasını ise “14 aramanın gerçek olamayacağını” söyleyerek reddetti.
KABUS GİBİ BİR DÖNEM YAŞADIĞINI BELİRTTİ
Son olarak, oyuncuların kendi fikir ve iradelerine sahip olduğu vurgusunu yapan Barım, “3 haftadır süren bu kabusun içinde psikolojik olarak çok kötü durumdayım. Sosyal medyada hiçbir karşılığı ve kanıtı olmayan büyük bir organize saldırının kurbanıyım. Bu mağduriyetin devletim tarafından giderilmesini istiyorum. İş hayatım boyunca herhangi bir tarafın adamı olmadım. Sadece en iyi şekilde işimi yapmaya çalıştım. Üzgünüm, sağlığım çok kötü etkilendi” diyerek sözlerini tamamladı.