E-Haberler 
YOLUN SONU GÖRÜNÜYOR
Binyamin Netanyahu için ciddi bir dönüm noktası yaşanıyor. Yolsuzluk davasında ilk defa ifade vermek amacıyla Tel Aviv’deki mahkemeye gelen Netanyahu, İsrail’in ceza davası ile karşı karşıya kalan ilk başbakanı olma özelliğini taşıyor. Daha önce mahkemeye çıkma sürecini ertelemeyi başaran Netanyahu, üç farklı davada rüşvet, dolandırıcılık ve kamu güvenini ihlal suçlamalarıyla yüzleşiyor.
ŞAMPANYA VE PURO SUÇLAMASI
Netanyahu’ya yöneltilen suçlamalar arasında, milyarder bir Hollywood yapımcısından kişisel ve ticari çıkarları yönünde yardım alırken on binlerce dolar değerinde puro ve şampanya kabul ettiği iddiaları da bulunuyor. Bunun yanı sıra, kendisi ve ailesi hakkında olumlu haberler yapılması karşılığında medya patronları için avantajlı düzenlemeleri teşvik ettiği öne sürülüyor.
CADI AVI İDDİASI
Suçlamaları reddeden Netanyahu, bu durumu, düşman bir medya ve uzun süreli iktidarını devirmek isteyen önyargılı bir hukuk sistemi tarafından sürdürülmekte olan bir cadı avı olarak nitelendiriyor. 75 yaşındaki siyasetçi, ayrıca ifadesinin kendisi ve ailesinin etrafında yıllardır süregelen skandalları da kapsayacağını belirtiyor.
PROTESTOLAR VE SLOGANLAR
Duruşma sürerken mahkeme önünde gösteriler düzenleniyor. Netanyahu’nun destekçileri “Netanyahu, halk seni destekliyor” sloganlarını atarken, karşıt protestocular ise “Bibi hapse” diyerek tepkilerini ortaya koyuyor. Duruşmanın, Netanyahu hakkında Gazze’de savaş suçu işlediği gerekçesiyle uluslararası bir tutuklama emri çıkarılmasına yönelik bir protesto ile devam etmesi bekleniyor.
KAÇMAYACAĞIM
Netanyahu, son olarak Haziran 2023’te mahkemeye çıkmıştı. Dün akşam düzenlenen basın toplantısında, “Mahkemede konuşacağım. Kaçmıyorum” diyerek duruşmaya yönelik kararlılığını ifade etti.
İSTİFA ZORUNLULUĞU YOK
İsrail yasalarına göre, suçlanan başbakanların istifa etme zorunluluğu bulunmuyor. Ancak Netanyahu’ya yönelik suçlamalar, İsrail’de derin bölünmelere neden olmuş, protestocuların istifa talebi ve eski siyasi müttefiklerinin hükümette görev almayı reddetmesi, 2019’dan beri dört yıl içinde beş seçimle sonuçlanan bir siyasi krizin meydana gelmesine yol açmıştı.
