
YENİDOĞAN ÇETESİ DAVASINDA SAVUNMA AŞAMASI
Yenidoğan çetesi davası, 11’inci gününde tutuksuz sanıkların savunmalarıyla devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul’daki adliyenin konferans salonunda gerçekleştirdiği duruşmaya organize suç örgütünün lideri olduğu öne sürülen Fırat Sarı’nın da bulunduğu 22 tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmayı çok sayıda basın mensubu izliyor. Salonda ve dışarısında polis ekipleri yoğun güvenlik önlemleri almış durumda. 18 Kasım’da başlayan duruşmada, toplam 22 tutuklunun savunmasının ardından tutuksuz sanıkların beyanları alınmaya devam ediyor. Duruşmada bulunan sanıklardan doktor Mehmet Gürül savunmasını yapmakta.
İDDİANAMEDEKİ SUÇLAMALAR
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın organize suç örgütünün yönetimini sanık doktor İlker Gönen ve 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ile birlikte üstlendiği ifade ediliyor. İddianamede, suç örgütünün ana amacının devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini devre dışı bırakmak ve hastaların doluluğunu sağlamak olduğu kaydediliyor. Ayrıca, sanıkların bebeklerin sağlık durumunu olduğundan daha ağır göstererek, hastaların gereğinden fazla süreyle hastanede kalmalarını sağlayarak SGK’dan yüksek ücretler aldıkları belirtiliyor. Hastaların uygun sağlık hizmeti sunan hastanelere sevk edilmek yerine, örgüte karlı görünen diğer hastanelere yatırıldığı da iddianamede yer alıyor. Burada, elde edilen karların çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyeleriyle paylaşıldığı bilgisi veriliyor. Yani, esas amacın bebeklerin sağlık durumunu iyileştirmek değil, maddi kazanç elde etmek olduğu vurgulanıyor.
CEZA TALEPLERİ
İddianamede, sanık Fırat Sarı ve İlker Gönen için, 10 bebeğin ölümüne sebebiyet vermekten “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, ayrıca “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez ceza talep ediliyor. Toplam olarak 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası alması bekleniyor. Ayrıca, 8’i kadın olmak üzere toplam 44 sanık hakkında da benzer suçlardan ceza verilmesi öngörülüyor. İddianamede, dolandırıcılıkla maddi menfaat temin edilen hastaneler ve şirketler için tüzel kişilere yönelik güvenlik tedbiri uygulanması ve bu kuruluşların kapatılarak mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma sürecinde İstanbul’da 9 ve Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve diğer hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmiştir. Bunun yanı sıra, yenidoğan çetesi soruşturmasını yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E’yi ölümle tehdit eden kişilerin de tutuklandığı bildirilmektedir.