
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası Emek Araştırma Dairesi (EMAR) tarafından hazırlanan “Türkiye’de Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk” raporu kamuyla paylaşıldı. Rapora göre; 2024-2025 döneminde uygulanan ekonomi politikalarının ve otoriter rejimin halkı yoksulluğa ve eşitsizliğe mahkûm ettiğine vurgu yapıldı.
Raporda, halkların, kadınların ve çocukların ekonomik krizin en ağır yükünü taşıdığının altı çizilerken, devletin sermaye yanlısı politikalarının toplumu çöküşün eşiğine getirdiği belirtildi. Küresel Kalkınma Merkezi’nin 2024-2025 verilerine göre, Türkiye’nin Mısır, Endonezya, Katar ve Tunus’la birlikte dünyanın en kırılgan beş ekonomisi arasında yer aldığı ifade edilerek, yüksek enflasyon, TL’nin erimesi, ücretlerin tükenmesi ile borç batağının Türkiye’de yaşamı zorlaştırdığına dikkat çekildi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025’te ekonomi büyümesinin gerçekleştiği yüzde 2,3 ve yüzde 4,8 oranlarının spekülasyonlardan ibaret olduğuna da yer verilen raporda, işçilerin cebinin boşaldığı, yoksulluk ve eşitsizliğin rekor kırdığı kaydedildi.
‘MİLYONLARCA YURTTAŞ İHTİYACINI KARŞILAYAMIYOR’
Raporda, Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na göre ise 17 milyon 821 bin yurttaşın temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığı belirtildi. Yoksulluk oranının yüzde 21,2’ye yükseldiğine işaret edilen raporda, yoksulluk sınırının 2014’te 6 bin 665 TL iken, 2024’te 81 bin 742 TL’ye sıçradığına yer verildi. Son 10 yılda 12 kat artan yoksulluk sınırın 2022 sonrası enflasyon patlamasının eseri olduğu vurgusu yapıldı. Raporda her 100 çalışandan 11’inin açlık sınırında yaşadığına da işaret edildi.
‘CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ KİRİZİ BÜYÜTÜYOR’
Yine açlık sınırı oranlarının da yer aldığı raporda, açlık sınırının Ağustos 2025’te 26 bin 149 TL olduğu yoksulluk sınırının ise 90 bin 450 TL olduğu ve söz konusu oranlara rağmen asgari ücretin 22 bin 104 TL de kaldığı ve bu ücretin işçileri açlığa mahkum ettiği belirtildi. Yanı sıra raporda çocukların yüzde 38,9’u ve kadınların ise yüzde 31,5’inin yoksulluk ve sosyal dışlanma riskiyle yüzleştiğine yer verildi. Söz konusu verilere göre 18-64 yaş grubunda kadınların dışlanma riskinin yüzde 29,5 erkeklerin ise yüzde 23,1 olduğuna dikkat çekildi.
‘TABLO SOSYAL ÇÖKÜŞÜ HIZLANDIRIYOR’
Raporda, her 10 kişiden 6’sının borç batağında olduğuna da vurgu yapılarak, bunlardan yüzde 12,5’inin borçlarını ödeyemediğine dikkat çekildi. Ayrıca raporda hane halkının tüketim harcamaları bir yılda ikiye katlandığına ve bu maliyetin ise 45 bin 344 TL’ye fırladığına yer verildi. Raporda, yoksulluğun çocukları erken yaşta çalışmaya, kadınları ise güvencesizliğe muhtaç ettiği belirtilirken; bu tablonun sosyal ve siyasal çöküşü hızlandırdığına da yer veridi.
‘HALKIN DİRENİŞİYLE ADALET MÜMKÜN’
Raporda, sermaye lehine işleyen sistemin halkı yoksulluğa mahkûm ettiğine dikkat çekilerek, kadınların, çocukların ve emekçilerin çilesinin sınıfsal mücadeleyle aşılabileceği belirtildi. Raporda, asgari ücretin 4 kişilik aile giderlerine göre belirlenmesi ve gerçekçi enflasyon politikalarının dikkate alınması ve kadın ve çocuk odaklı sosyal koruma, çalışan yoksulluğunun önlenmesi ve borçluluğun azaltılması için de acil adımların atılması gerektiğine dikkat çekildi.
MA